"Dokunun Ardındaki Suretler"
Mario Prassinos'un Hayatı, Eserleri ve Pera'ya Dönüşü Üzerine Psikanalitik Çağrışımlar

Panel

22 Temmuz 2016 / 18:00

Pera Müzesi'nin düzenlediği "Mario Prassinos: Bir Sanatçının İzinde, İstanbul-Paris-İstanbul" sergisi kapsamında sanatçının hayatı, eserleri, İstanbul'dan ayrılışı ve yüz yıl sonra dönüşü üzerine psikanaliz ekseninde, sanat tarihçisi ve serginin küratörü Seza Sinanlar, klinik psikologlar Meral Erten, Işıl Ertüzün, ve Berrak Karahoda ile bir panel gerçekleştirilecek. 

Konuşmacılar: Seza Sinanlar Uslu, Meral Erten, Berrak Karahoda.
Moderatör: Işıl Ertüzün

Seza Sinanlar Uslu, Sanat Tarihçisi
 
İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde başlayan yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’ndeki Yüksek Lisans Programıyla sürdürdü. 2005-2006 yıllarında Suna ve İnan Kıraç Vakfı bursuyla Paris’te EHESS’te (Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales) araştırmacı olarak bulundu. 2008 yılında İTÜ Sanat Tarihi Anabilim Dalı’nda tamamladığı “Pera’da Resim Üretim Ortamı 1844–1916” başlıklı tezi ile doktora derecesi alan Sinanlar, 2009 yılından bu yana Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Sanat Yönetimi Anabilim Dalı’nda görev yapmaktadır. Öncelikli araştırma konuları 19. yüzyıl Osmanlı dünyasında kültür ve sanat yaşamı, sanatçılar ve basındır.

Meral Erten, Klinik Psikolog

Lisans derecesini İstanbul Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden, uzmanlık derecesini ise Davranış Bilimleri bölümünden almıştır. Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı mezunudur. Tavistock Bebek Gözlem Grubu eğitimini tamamlamıştır. Psike İstanbul üyesidir. Uluslararası Psikanaliz Birliği (IPA) denetiminde psikanaliz eğitimine devam etmektedir.

Berrak Karahoda, Klinik Psikolog

Nörobilim lisans eğitimini A.B.D. Johns Hopkins Üniversitesi’nde, Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde tamamlamış,  Klinik Psikoloji doktora eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde sürdürmektedir. İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nda yarı-zamanlı öğretim görevlisidir. İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma Çalışmaları Sertifika Programı’nı tamamlamış gönüllü psikoterapist olarak politik şiddet, işkence ve insan hakları ihlallerine maruz kalmış kişilerle çalışmıştır. Psikoterapi ve psikanalitik/psikodinamik teoriler üzerine yazılmış çeşitli makale ve kitapların çeviri, düzelti, ve editörlük süreçlerinde yer almıştır. Yetişkinlerle bireysel psikoterapi ve psikolojik değerlendirme çalışmalarını sürdürmekte, bireysel ve grup süpervizyonları vermektedir. Travmanın kuşaklararası iletimi, ilişkisel psikanaliz, psikanalizin ve psikoterapinin sosyo-politik, tarihsel ve kültürel boyutları, psikotravmatoloji, politik psikoloji, beden odaklı psikoterapi yaklaşımları, başlıca çalışma ve ilgi alanlarıdır.

Işıl Ertüzün, Klinik Psikolog
Psikoloji lisans ve Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Psike İstanbul üyesidir. Uluslararası Psikanaliz Birliği (IPA) denetiminde psikanaliz eğitimine devam etmektedir. Psike İstanbul Psikanaliz Kitaplığı dizisinin editörü ve Suret (Psikokültürel Analiz Dergisi) yayın kurulu üyesidir. Philippe Jeammet'nin derlediği Ergenlik: Anne Babalar ve Uzmanlar İçin Nirengi Noktaları (2012) adlı kitabın çevirmenidir. Ergenler ve yetişkinlerle bireysel psikoterapi ve grup çalışmaları yapmakta, çiftlerin doğurganlık sorunları ve hamilelik süreçleriyle ilgilenmektedir.

Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek etkinlik ücretsizdir. Yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır.

Louis Isadore Kahn (1901-1974)

Louis Isadore Kahn (1901-1974)

Louis I. Kahn, 1901 yılında, tüm yaşamını geçireceği, çalışacağı, âşık olacağı ve yaşama veda edeceği Philadelphia’dan uzakta, Rusya’nın Pärnu kentinde Yahudi bir aileye doğar. Beş yaşındayken ailesiyle birlikte Amerika’ya göç ederler.

Kitsch ve Kitle Kültürü <br>  Umberto Eco

Kitsch ve Kitle Kültürü
Umberto Eco

Doğrudan bir etkiyi amaçlayan bir iletişim olarak Kitsch'in tanımı, kuşkusuz, onu kitle kültürü ile özdeşleştirmeye ve avantgarde'ın öne sürmüş olduğu "yüksek" kültürler diyalektik bir karşıtlık içine koymaya yardımcı olmuştur. 

Kapriçyolar

Kapriçyolar

1729 tarihli Akademi Sözlüğü’nde kapris şöyle tanımlanıyordu: “düşünceden (niyetten) yola çıkarak oluşturulmuş, genellikle olağan ve yaygın kurallara uymayan yargı.