Duygu ve Duygulam Ayrımı Bağlamında Yüzün Temsile Gel(emey)işi
Ayşe Uslu

Konuşma

15 Şubat 2018 / 18:30

Bana Bak! ”la Caixa” Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Portreler ve Diğer Kurmacalar sergisi kapsamında felsefe alanında çalışmalar yapan Ayşe Uslu, bir temsil biçimi olarak portreyi ve sanatsal üretimlerde portrenin duygu ve duygulamla olan ilişkisini tartışmaya açıyor. 

“Yüz, bir bedende duygu göstergelerinin deşifre edildiği bir yüzey olarak okunur. Böyle bakıldığında öznenin ve ahlaki ilişkilenmenin kurulduğu bir temsil alanıdır. Duygular, bir özne tarafından sahiplenilmiş, düşünümsel bilincin adını koyduğu zihinsel durumlardır. Oysa, bir bedenin duygulanımsal doğası, düşünümsel bilincin zihin durumlarını sahiplenmesi sürecine indirgenemez. Duygulam, bedenin temsile gelmeyen duygulanımsal süreçlerine ve geçiş alanlarına tekabül eder. Temsili duygulardan hem kronolojik hem de nedensel bakımdan önce gelen ve daha katmanlı “aradalık” durumları olarak belirirler. Buna göre, sanat ne zaman duygulamları yüzün temsillerinde duygular olarak yakalamaya çalışsa, yaptığı şey bir oluşu sabitleyerek anlamaya çalışmaktır. ”

1984 Almanya doğumlu Ayşe Uslu, İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. ODTÜ Felsefe Bölümü’nden mezun olduktan sonra yüksek lisansını, Bilkent Üniversitesi Medya ve Görsel Çalışmalar Bölümü’nde, algı fenomenolojisi ve görsel antropoloji ilişkisini inceleyen teziyle tamamladı. Bu süre içinde görsel etnografi yöntemleri konusunda Hollanda ve Fransa’da eğitim programlarına katıldı ve bu alanda filmler üretti. Duygulam ve bedenlenmiş bilişsellik ilişkisini incelediği teziyle, doktora çalışmasını ODTÜ ve Tilburg Üniversitelerinde tamamladı. Bugün halen video ve film yapımı çalışmalarını sürdürmenin yanında, film ve video felsefesi; düşünmenin bedensel kaynakları ve ilişkili olarak duygulam felsefesi; algı ve hafıza ilişkisi; zihin ve zaman felsefesi konularında araştırma ve yayınlar yapmaya devam etmektedir. Felsefe, estetik, tasarım felsefesi, zaman felsefesi ve duygu sosyolojisi konularında dersler vermektedir.

Sergi salonunda gerçekleştirilecek etkinlik ücretsizdir. Yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır. Etkinlik dili Türkçedir.

Süreli Sergi

Bana Bak!

Bana Bak! ”la Caixa” Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Portreler ve Diğer Kurmacalar sergisi, sanat tarihindeki en eski ifade biçimlerinden biri olan portreyi, günümüz çağdaş sanat üretimleriyle yeniden ele aldı. 

Bana Bak!

Bir Kedi Dosyası

Bir Kedi Dosyası

Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.

Kuyunun Yanında

Kuyunun Yanında

Tadeusz Ajdukiewicz Doğu’yu, 1877’de, Władysław Branicki’yle birlikte çıktığı Suriye, Mısır, Türkiye ve Kırım turunda keşfetti. Bu deneyim onda derin bir etki yarattı, yaşamının sonuna kadar da Doğulu temaları kullanmayı sürdürdü.