“Robert Kolej Konuşmaları” Kerem Deren
Bir Yazar İki Kişi: Türkiye gibi yazmak

Söyleşi

25 Mart 2014 / 19:00

Pera Müzesi Oditoryumu

“Robert Kolej Konuşmaları” dizisi kapsamında 25 Mart Salı günü Kerem Deren konuk olarak yer alıyor.

Robert Kolej, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü işbirliğiyle Aralık 2013 – Mayıs 2014 döneminde “Robert Kolej Konuşmaları” adlı bir dizi etkinlikle 150. yaşını kutluyor.

“Ezel” gibi çok sayıda TV dizisinin senaristi ve yakın dönemde vizyona girmiş olan “Bi Küçük Eylül Hikayesi”nin hem senaristi hem de yönetmeni olan birçok ödül almış Kerem Deren 25 Mart Salı akşamı “Robert Kolej Konuşmaları” kapsamında Deren, yaratım sürecinde yaşadıklarını dinleyicileriyle paylaşacak.

150 yıllık hayatında her zaman eğitimde öncü okullardan biri olmuş; sadece Türkiye’de değil, dünyada da saygın bir okul olan Robert Kolej, gelecek için de “öğrenmeye devam” teması etrafında birleşiyor. “Robert Kolej Konuşmaları” etkinlik dizisinde konusunda uzman mezunlar Aralık 2013 – Mayıs 2014 döneminde ayda iki kez Pera Müzesi’nde dinleyicilerle buluşuyor. İstanbul’daki en köklü ve saygın eğitim kurumlarından biri olan Robert Kolej’in 150. kuruluş yıldönümü nedeniyle, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Robert Kolej işbirliğiyle hazırlanan Bir Geleneğin Anatomisi: Robert Kolej’in 150 yılı sergisi 15 Mayıs – 31 Ağustos 2013 tarihleri arasında İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde sergilendi.

Pera Müzesi Oditoryumu’nda düzenlenen etkinlikler ücretsizdir.


Zamansız Fotoğraflar, Tanıdık Yüzler

Zamansız Fotoğraflar, Tanıdık Yüzler

Bir Yıldız Moran retrospektifi niteliğindeki Zamansız Fotoğraflar sergisinin belki de en merak uyandıran bölümü yirmi fotoğraftan oluşan portre seçkisi. Bu yirmi yüzün her biri başka yöne bakıyor, her birinin hikayesi bambaşka…

Tasarım Dehası: Ivan Chermayeff

Tasarım Dehası: Ivan Chermayeff

Yirminci yüzyılın en büyük grafik tasarımcıları arasında sayılan ve ortağı Tom Geismar’la dünyanın belleğinde yer etmiş sayısız ünlü tasarıma imza atan Ivan Chermayeff geçtiğimiz günlerde hayata veda etti.

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.