Tasarım Sohbetleri
Marc Henning

Konuşma

23 Eylül 2018 / 12:00

Pera Müzesi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle, 22 Eylül – 4 Kasım 2018 tarihleri arasında “Okullar Okulu” temalı 4. İstanbul Tasarım Bienaline ev sahipliği yapıyor.

Tasarım Bienali boyunca devam edecek Tasarım Sohbetleri, Tasarım Bienali’ne katılan tasarımcılar için, projelerini ve yaklaşımlarını paylaşıp geliştirebilecekleri bir etkileşim platformu sunuyor. Moderatörlüğü yapılan bir sohbette bir araya gelen tasarımcılar, bireysel süreçlerini ortaya dökerken iş ve uygulamalarındaki ortak ve farklı yönleri keşfediyor. Format, tasarım bienalinin sergisine söylemsel bir katman ekliyor, seyircilerin sergilenen işler ve onu yaratan tasarımcılarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlıyor.

Tasarım sohbetleri VitrA tarafından destekleniyor.

Süreli Sergi

4. İstanbul Tasarım Bienali

Pera Müzesi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle, “Okullar Okulu” temalı 4. İstanbul Tasarım Bienali’ne ev sahipliği yaptı. İKSV tarafından VitrA sponsorluğunda ve Jan Boelen’ın küratörlüğünde düzenlenen 4. İstanbul Tasarım Bienali’nde Vera Sacchetti yardımcı küratör, Nadine Botha asistan küratör olarak görev aldı.

4. İstanbul Tasarım Bienali

Öğrendiğim 10 Şey: Narın Rengi

Öğrendiğim 10 Şey: Narın Rengi

Narın Rengi’nin yönetmeni Sergey Parajanov, Gürcistan’ın Tiflis şehrinde doğmuş olsa da, aslen Ermeni’ydi. Sayat-Nova ile kendini ruhen yakın hisseden Parajanov, çok sayıda kültüre ev sahipliği yapan Transkafkasya ile arasındaki bağ sebebiyle, ozanın yaşamını beyaz perdeye aktaracak ideal sanatçı olduğuna inanıyordu

Akıl Çağı’ndan “Kaplumbağa Terbiyecisi”ne

Akıl Çağı’ndan “Kaplumbağa Terbiyecisi”ne

1 Mayıs 1906 tarihinde Paris Grand Palais’de açılan Salon sergisinde bir Osmanlı ressamının da eseri yer almıştı. Bu, Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi” ismiyle tanınmış olan resmiydi. 

Gece Yarısı Hikâyeleri: COGITO <br> Tevfik Uyar

Gece Yarısı Hikâyeleri: COGITO
Tevfik Uyar

Duruşma salonunun büyük bir mekan olacağını hayal etmişti. Hiç de öyle değildi. Kendi evinin salonu kadar bir yerin bir tarafını biraz yükseltip, üzerine yüksek bir kürsü yerleştirmişlerdi.