Ustaların İzinde
Minas Avramidis

Sergi Turu

6 Eylül 2024 / 18.30

Pera Müzesi, Kahve Molası sergisi kapsamında Ustaların İzinde başlıklı rehberli sergi turu serisi düzenliyor. Serinin ikinci turunda, Kütahyalı seramik ustası Minas Avramidis'in (1877-1954) mitolojiyi seramik sanatının incelikleriyle harmanladığı "Hikaye-i Jönöviev" tasvirli tabakları inceleniyor. Sadakat ve erdem kavramlarını vurgulayan bu hikâye tasviri üzerinden 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı İmparatorluğu'ndaki toplumsal değişimlere ışık tutuluyor.

Kütahyalı seramik ustalarının eserlerini inceleyen Ustaların İzinde serisi, geç 19. ve erken 20. yüzyılda Kütahya'da çini ve seramik üretiminin ikinci altın çağına odaklanıyor. Bu dönemin seramik sanatına yön veren dört usta; Hafız Mehmed Emin Efendi, Minas Avramidis, Artin ve Garabet Minasyan Kardeşler ve David Ohannesyan üretimleri ile detaylı bir şekilde ele alınıyor. Katılımcılar, sergide bulunmayan eserleri de görme fırsatı yakalıyor. 

30 dakika sürecek rehberli tur ücretsiz ve dili Türkçedir. Kontenjanımız sınırlıdır.
Tura katılmak için resepsiyon@peramuzesi.org.tr e-posta adresinden rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Süreli Sergi

Kahve Molası

“Sihirli Meyve” olarak Etiyopya’da keşfedilen ve 15. yüzyılda Yemen’den Osmanlı topraklarına ulaşan kahve, kısa zamanda yaygınlaşmış, itibarlı bir içecek olarak sarayda ve zengin evlerinde yerini almış, etrafında ritüeller şekillenmeye başlamış ve sosyal hayatın gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. 

Kahve Molası

Deniz Hamamları

Deniz Hamamları

Evliya Çelebi’nin ünlü eseri Seyahatname’den anlaşıldığı üzere deniz hamamlarının geçmişi 17. yüzyıla dayanır, kabul görerek yaygınlaşması ise Batılılaşmanın da etkisiyle 19. yüzyılın ortalarını bulur. 

Kozbekçi Mustafa Ağa

Kozbekçi Mustafa Ağa

1709’da Rus Çarı Petro’ya yenildikten sonra Osmanlı’ya sığınan Demirbaş Şarl (XII. Karl) 5 yıl boyunca maiyetiyle birlikte Bender’de kalmış, tüm masrafları Osmanlı tarafından karşılanmış, kendisine maaş bağlanmış ve borç para verilmiştir.

Sanatta Venüs

Sanatta Venüs

José Sancho, yarattığı kadın gövdelerinin şehvetli niteliğini gizlemek bir yana, ön plana çıkarır. Bu gövdeler önden simetriktir, fakat yandan bakıldığında içbükey ve dışbükey formların oluşturduğu zıtlık eserlere hareketlilik katar.