Bu Müzik İzlenir!
Müzik Belgeselleri

31 Mayıs - 9 Haziran 2013

Vodafone Istanbul Calling kapsamında, Bant Mag. Tarafından, Pera Film işbirliğiyle 31 Mayıs – 9 Haziran 2013 tarihleri arasında düzenlenen Bu Müzik İzlenir! film programı, geçmişten günümüze müzik dünyasını beyazperdeye taşıyan belgesellerden, türler arası özel bir seçkiyi  müzik tutkunlarının beğenisine sunuyor.

Bant Mag.’in hazırladığı programda Marley, Cure For Pain: Mark Sandman Hikayesi, Afrika Semaları Altında gibi son dönem hitleri; Koşacak Mesafe Kalmadı, Işık Bizi Alana Kadar, RIP!: Bir Remiks Manifestosu gibi 2000'lerin ses getiren müzik belgesellerinin yanı sıra, Punk'ın Patladığı Yıl, İdollerini Öldür gibi klasikleşmiş filmler ve Haack... Techno'nun Kralı gibi az bulunan belgeseller de yer alıyor.

Bir müzik belgeselleri maratonu yaşamak isteyen izleyiciler 31 Mayıs - 2 Haziran tarihlerindeki gösterimlere katılabilirler. 3 - 9 Haziran arasındaki gösterimler ise kaçıranlara ikinci bir fırsat veriyor.

Gösterimler ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır, yerler sınırlıdır.  

logo logo logo

Vodafone Istanbul Calling kapsamında, Bant Mag. ve Pera Film işbirliğiyle

Kaçacak Yer Kalmadı

Kaçacak Yer Kalmadı

Cure For Pain: Mark Sandman Hikayesi

Cure For Pain: Mark Sandman Hikayesi

Afrika Semaları Altında

Afrika Semaları Altında

İdollerini Öldür

İdollerini Öldür

1991: Punk'ın Patladığı Yıl

1991: Punk'ın Patladığı Yıl

RIP!: Bir Remiks Manifestosu

RIP!: Bir Remiks Manifestosu

Haack...Techno'nun Kralı

Haack...Techno'nun Kralı

Işık Bizi Alana Kadar

Işık Bizi Alana Kadar

Source Ailesi

Source Ailesi

Marley

Marley

Sonsuz Paris (1959-1965)

Sonsuz Paris (1959-1965)

1960’lı yıllarda, Alberto Giacometti yaşadığı kente, Paris’e, sokaklarını, kafelerini, atölyesini ya da karısı Annette’in dairesi gibi daha özel yerleri çizerek saygısını sunmuştur, bu çizimler onun en son kitabını oluşturacaktır: Paris sans fin (Sonsuz Paris). 

"Mimarlık ile Dans"

"Mimarlık ile Dans"

Sanırım Frank Zappa (bazıları bunu Laurie Anderson’ın söylediğini iddia ediyor) bir söyleşisinde “müzik üzerine yazmak mimarlık ile dans etmeye benzer” demiş. 

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.