Geçmişin İlhamıyla Dans

Pera Yetişkin

  • 31 Ağustos 2023 / 19.00

Fotoğrafçılığa Tango, Flamenko ve Oryantal gibi farklı türlerden dansçıları fotoğraflayarak başlayan, dansın güçlü bir ifade yöntemi olduğunu ve “fotoğrafları aracılığıyla dans ettiğini” söyleyen Isabel Muñoz’un sergideki eserlerini inceleyen katılımcılar, Göbeklitepe’de bulunan dikili taşların fotoğraflarıyla çevrelenmiş sergi salonunun büyülü atmosferinde dansa davet ediliyor. “Temaslı doğaçlama” egzersizleri içeren bedensel hareket temelli atölyede, ikili ve solo çalışmalar gerçekleştiriliyor.

Not: Atölye, dans tecrübesine gerek olmadan her seviyeden katılımcıya açıktır. Rahat kıyafetler giyilmesi tavsiye edilir.

Atölye yürütücüsü: Dilara Çekin & Berrin Yılmaz
Kontenjan: 20 kişi
Süre: 90 dakika
Atölye Başına Katılım Bedeli: 200 TL

Etkinlik Pera Müzesi’nde (yüz yüze) gerçekleşecektir.
Detaylı bilgi: ogrenme@peramuzesi.org.tr

yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...

Diego Rivera’nın Yaşamı

Diego Rivera’nın Yaşamı

Diego Rivera, 1886’da Guanajuato’da doğdu. San Carlos Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki öğreniminden sonra, henüz 19 yaşındayken devlet bursuyla Avrupa’ya gitti. 12 yıl boyunca Madrid ve Paris’te kübist çevrelerde yaşadı ve resim yaptı.

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater y Clavería 12 Kasım 1747’de Zaragoza’da doğdu. Mütevazı bir tüccar ailesine mensuptu; hali vakti yerinde akrabası Juana Faguás ve kızı Joaquina de Alduy tarafından evlat edinildi. 1752-1757 yılları arasında Zaragoza Escuelas Pías okulunda Goya’yla birlikte okudu; bu dönemde başlayan dostlukları Zapater’in 1803’teki ölümüne kadar devam etti.

Boğa Güreşçisi Portresi (1797)

Boğa Güreşçisi Portresi (1797)

Resimdeki kişi, delici bir bakışla seyirciye bakarken, dörtte üç konumda resmedilmiştir. Resmin arka planı gri; boğa güreşçisinin giysisi, saçları ve başlığı ise siyahtır. Yakanın ve dantel süsün beyazı göz alıcıdır ve tenin solgun pembesi içinde, dudaklar, yanaklar ve burundaki bazı daha yoğun, küçük fırça vuruşları dikkati çeker.