Minyatür 2.0
Çevrimiçi Sergi Turu (Lise)

Okul Grupları
Lise

Yüz Yüze

Lise öğrencileriyle, rehber eşliğinde deneyimleme fırsatı bulacağımız Minyatür 2.0 sergisi kapsamında; minyatürü tarihsel, toplumsal ve estetik olguları da içeren ve geçmişle geleceği buluşturan bir sanat formu olarak yeniden düşünme fırsatı buluyoruz. Öğrencilerle birlikte bu sergide; minyatürü kendi mirasının çok ötesine taşıyarak video, fotoğraf ve yerleştirme gibi yöntemlerle günümüze taşıyan sanatçıların birbirinden ilginç yapıtlarını inceliyoruz.

Hafta İçi Çevrimiçi Öğrenme Programı
Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma

10:00-10:30
10:45-11:15
11:30-12:00 

Çevrimiçi Öğrenme Programları lise öğrencileri için bedelsizdir. En az 10 en fazla 60 kişilik grupların oluşması ve rezervasyon gereklidir.Rezervasyonun onaylanmasının ardından atölye linki sadece kayıtta kullanılan e-posta adresine iletilmektedir.

İlişkili Sergi: Minyatür 2.0, Güncel Sanatta Minyatür

yükleniyor.. Yükleniyor...
yükleniyor... Yükleniyor...
yükleniyor.... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...

Zamane Öyküleri: Felis <br> Hande Ortaç

Zamane Öyküleri: Felis
Hande Ortaç

Zamane İstanbulları sergisinden ilham alan öykü serisi Zamane Öyküleri, Hande Ortaç’ın öyküsü “Felis” ile devam ediyor! Bu seri, yazarların sergide yer alan fotoğraflardan esinle kaleme aldığı kısa öyküleri bir araya getiriyor.

Paula Rego İstanbul’da!

Paula Rego İstanbul’da!

Biz, yani ben ve okul arkadaşlarımdan bazıları, Paula Rego’yu biliyorduk. İtiraf etmeliyim, ben Rego’nun nereli olduğunu bilmiyordum, Portekiz’in Avrupa’nın neresinde yer aldığını da.

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.