21 Ocak - 1 Nisan 2012
Pera Müzesi, Türkiye ile Hollanda arasındaki dört yüzyıllık verimli iş birliğinin başlangıcını araştıran bir sergi düzenledi. Amsterdam Müzesi ile ortak bir çalışma sonucunda düzenlenen sergide, hem iki dünya şehrinin, İstanbul ile Amsterdam’ın, hem iki ülkenin arasındaki tarihsel ilişkileri irdelendi. Hollanda Cumhuriyeti’nin ilk elçisi Cornelis Haga, İstanbul’a Osmanlığı İmparatorluğu döneminde, 14 Mart 1612’de gelmişti. 2012 yılı, bu diplomatik ilişkilerin başlangıcının dört yüzüncü yıldönümü niteliğini taşıyordu.
Amsterdam’daki Rijksmuseum ve Lahey’deki Nationaal Archief dahil olmak üzere, önde gelen çeşitli başka kurumlar, sergiye katkıda bulundular. Serginin başlıca temaları arasında, “öncüler” ile “imge (oluşumu)” yer aldı. Amaç; dört yüzyıllık diplomatik ilişkileri eksiksiz olarak araştırmak değil, daha çok 1612’den günümüze Türkiye ile Hollanda arasındaki tarihsel bağların ve kültürel alışverişin ilk iki yüzyıllık dönemine sanat eserleri aracılığıyla bakmaktı.
Sergide, 17. yüzyılın başlarından 19. yüzyılın başlarına dek, Belediye Binası’nda (Dam Meydanı’ndaki Saray) bulunan Doğu Ticaret Odası’nı yansıtan ya da bu odada sergilenmiş eserler yer aldı. Elimizde Amsterdam’daki bu güçlü ticari merkezin duvarlarında sergilenen resim ve haritaların ayrıntılı bir envanteri vardı. Bu parçalardan birçoğuna, Jean-Baptiste Vanmour’un Amsterdam’daki Rijksmuseum koleksiyonunda yer alan kapsamlı bir portreler dizisi de dahil olmak üzere, sergide yer verildi. İstanbul ile Amsterdam, Türkiye ile Hollanda, Avrupa ile Asya arasında önemli birer köprü oldular, bugün de öyleler; her iki ülke de, uluslararası ticaret, diplomasi ve sanat dünyasının önemli birer aktörü.
İlk olarak Pera Müzesi’nde sanat severlerle buluşup, daha sonra Amsterdam Müzesi’ne giden sergi, Türk tarihi ile Hollanda tarihi arasındaki bağlantıyı açığa çıkarırken günümüzü karşılıklı olarak kültürel (çok kültürlü) açıdan anlamayı teşvik ediyordu.
2012 yılında Pera Müzesi, Türkiye ile Hollanda arasındaki 400 yıllık verimli iş birliğinin başlangıcını araştıran Sultanlar, Tüccarlar, Ressamlar adlı bir sergi düzenledi. Amsterdam...
Video
Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.
Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.
Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 300 TL
İndirimli: 150 TL
Grup: 200 TL (toplu 10 bilet ve üstü)