Csontváry

Macar Resminin Sıradışı Bir Ustası

21 Ekim - 12 Aralık 2010

Csontváry, bir yüzyıl dönümü sanatçısıdır. Yapıtlarındaki zenginlik ve karmaşa, üslup kategorileriyle açıklanamaz. Gerçekçi gözlem, değişen ışığa vurgu, post-izlenimciliğe özgü süslü, coşkulu renk kullanımı, biçimin büyük ölçek üzerinden işlenmesi ve renklerdeki güçlü kırılma, çoğu zaman aynı tuvalde aynı anda belirir.

Sergi; bizleri, döneminin akımları dışında kalan, kendine özgü renkleri, simgesel anlatımı ve "göksel ses"i dinleyerek adeta resimleriyle şiir yazan Macaristan'ın bu gelmiş geçmiş en sıra dışı ve en yalnız sanatçısını keşfetmeye davet etti.

"Öğrenciyken ezberden nefret ederdim. Kutsal Kitap'ı masal gibi görüyor; daha çok, dışarıda, doğanın içinde olmaya, bülbülün ötüşünü dinlemeye, kâh burada kâh şurada polenli taçyapraklarını kelebek, arı, yaban arısı ve böcek sürüleri kuşatmış bir çiçeğe bakmaya can atıyordum."

Csontváry

Csontváry

Csontváry, bir yüzyıl dönümü sanatçısıdır. Yapıtlarındaki zenginlik ve karmaşa, üslup kategorileriyle açıklanamaz. Gerçekçi gözlem, değişen ışığa vurgu, post-izlenimciliğe özgü süslü, coşkulu renk...

Bölgenin Hafızası

Bölgenin Hafızası

Hafıza nesneleri ilişkilendikleri coğrafyanın da hafızasını taşır. Temel maddesi toprak olan seramikler üretildikleri coğrafyaya doğrudan bağlanır: Toprakla birebir ilişki kuran seramik, üretildiği toprağın hafızasını da barındırır. Kütahya’nın kaolini bol, dolayısıyla da seramik üretimine elverişli toprağı burada çeşitli tekniklerin gelişmesine ve seramik atölyelerinin kurulmasına sebep olmuştur.

Bir Hançer Tarihi

Bir Hançer Tarihi

Manzaralar, baskılar ve illüstrasyonlar yapan Henryk Weyssenhoff, yaratıcı enerjisinin büyük bölümünü Belarus’un, Litvanya’nın ve Samogitya’nın gerçekçi manzaralarını yapmaya harcadı. 

Öğrendiğim 10 Şey: Narın Rengi

Öğrendiğim 10 Şey: Narın Rengi

Narın Rengi’nin yönetmeni Sergey Parajanov, Gürcistan’ın Tiflis şehrinde doğmuş olsa da, aslen Ermeni’ydi. Sayat-Nova ile kendini ruhen yakın hisseden Parajanov, çok sayıda kültüre ev sahipliği yapan Transkafkasya ile arasındaki bağ sebebiyle, ozanın yaşamını beyaz perdeye aktaracak ideal sanatçı olduğuna inanıyordu