Giacometti ve İnsan Figürü

03 Nisan 2015

Alberto Giacometti

Alberto Giacometti sergisinin ikinci bölümü, büyük yapıtlarla birlikte çoğunluğu 1950-1960 yılları arasında gerçekleştirilmiş, sanatçının dünya algısını geliştirdiği ve gerçeği olduğu gibi değil de gördüğü gibi yansıttığı olgunluk dönemi yapıtlarını ele alıyordu. Bu, ayrıca insan figürü üstüne çok yoğun biçimde çalıştığı bir dönem. Giacometti, resimde olduğu gibi, heykelde de, doğadan ya da bellekten aralıksız çalışıyor, yakınlarının yüz çizgilerinde insanlığın evrensel ifadesini yakalamaya uğraşıyor.

1935’te modelden çalışmaya dönüşünden itibaren Alberto Giacometti’nin kafasını en çok kurcalayan şey gerçeğe olabildiğince benzeyecek biçimde insan figürünün nasıl betimleneceğidir. Yakın arkadaşları soğuk atölyede bir tabureye oturup saatler geçirirler, o sırada Giacometti gördüğü şeyi asla elde edemeyeceği duygusuyla yorulmak bilmeden resim ya da yontu yapar. Kardeşi Diego, karısı Annette, metresi Caroline, Japon arkadaşı Yanaihara ve birkaç kişi daha yorucu poz verme işini seve seve kabul eder. Giacometti’ye göre, söz konusu olan “birini tanıdığımız gibi değil, gördüğümüz gibi betimlemek”tir, benzerlik bir yüzün çizgilerinin gerçekçi betimlemesinde değil, görünün betimlemesinde yatar. Giacometti modellerine ulaşamadığında, bellekten çalışır ve modelin kişisel çizgileri ortadan yitmeye ya da bir başkasınınkilerle birleşmeye başlar.

Alberto Giacometti Alberto Giacometti

Ressamların Gözünden Osmanlı’da Kadın Giyimi

Ressamların Gözünden Osmanlı’da Kadın Giyimi

Yabancılara kapalı bir dünya olduğundan Harem’deki kadınların yaşantısı batılı ressamların ve sanat tüketicisinin en çok ilgisini çeken konulardan olmuştur. 

Zamane Öyküleri: Felis <br> Hande Ortaç

Zamane Öyküleri: Felis
Hande Ortaç

Zamane İstanbulları sergisinden ilham alan öykü serisi Zamane Öyküleri, Hande Ortaç’ın öyküsü “Felis” ile devam ediyor! Bu seri, yazarların sergide yer alan fotoğraflardan esinle kaleme aldığı kısa öyküleri bir araya getiriyor.

Kurum Kurum Galatasaray | Besim F. Dellaloğlu

Kurum Kurum Galatasaray | Besim F. Dellaloğlu

İstanbul tek bir şehir midir? Paris’in üniversitelerinin numaralandırılması gibi bir gün İstanbul da birkaç parçaya bölünüp numaralandırılır mı? Bunlar çok zor sorular!