Sinema Tarihsel Dönüşümlere Nasıl Cevap Veriyor?
Gianfranco Rosi, Jakob Brossmann, Melis Behlil

Festival Sohbetleri

10 Nisan 2016 / 18:30

Pera Film, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 35. İstanbul Film Festivali kapsamında sinema dünyasından ünlü isimlerin katılımıyla gerçekleştirilecek bir dizi etkinlik sunuyor. Gianfranco Rosi, Jakob Brossmann ve Melis Behlil’i bir araya getiren “Festival Sohbetleri” etkinliği 10 Nisan Pazar günü 18:00’da gerçekleşiyor.

Günümüz dünyasında meydana gelen savaşlar, çevre felaketleri, halk ayaklanmaları, mülteci krizi gibi sorunlar ve bunların yarattığı toplumsal dönüşümler doğal olarak sinemaya da yansıyor. Yeni iletişim teknolojileri ve yeni film çekme olanaklarının öncelikli olarak belgesel sinemaya yaradığı bu ortamda, belgeseller yaşanan bu tarihsel ve toplumsal dönüşümlerde nasıl bir rol oynuyor? Olan bitenler sinemaya nasıl yansıyor? Belgesel sinemacılar Gianfranco Rosi ve Jakob Brossmann, sinema yazarı ve akademisyen Melis Behlil’le birlikte dünyanın halini bir de belgesel sinema aracılığıyla sorgulayacaklar.

Etkinlik ücretsizdir, rezervasyon alınmamaktadır.
Etkinlik dili İngilizce’dir, Türkçe simültane çeviri olacaktır.

Gelecek Hatıraları

Gelecek Hatıraları

Geleceği hatırlamaya çalışıyorsun. Tarihi bir saraydaki çini panoya resmedilen kuş duvarda yerini almış. Bir kilise ve caminin çinileri tuvallere boyanmış. Yüzlerce yıllık bir seramik tabağın deseni kadife bir perdede karşına çıkıyor. Eski bir vazonun kırık çiçekleri artık birer heykel. Yeşil bir bitki yapraklarını gündüz açıp gece kapatıyor.

Pablo Picasso Kimdir?

Pablo Picasso Kimdir?

25 Ekim 1881’de Malaga, İspanya’da doğan Pablo Picasso’nun tam ismini yazmak yaklaşık iki satırınızı alıyor: Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Martyr Patricio Clito Ruíz y Picasso.

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman’ın bu videoları doğrudan doğruya izleyiciyi muhatap alıyor. Ekranda beliren oyuncuların farklı şekillerde söyledikleri cümleler cevaplanması imkânsız varoluşsal sorulara dönüştükçe dinleyici kendini sorguda hissetmeye başlar.