Bana Bak!

Küratörle Sergi Turu

7 Aralık 2017 / 18:00

Pera Müzesi, Bana Bak! ”la Caixa” Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Portreler ve Diğer Kurmacalar sergisinin açılışını küratör Nimfa Bisbe Molin ile gerçekleştirilecek bir tur ile yapıyor!

Sanat tarihindeki en eski ifade biçimlerinden biri olan portreyi, günümüz çağdaş sanat üretimleriyle yeniden ele alan sergi resim, fotoğraf, heykel ve videodan oluşuyor ve izleyicileri portrelerin toplumsal aynasında kendilerine bakmaya davet ediyor.

Nimfa Bisbe Molin
Nimfa Bisbe University of Barcelona’da sanat tarihi lisans eğitimi, University of Delaware’de ise sanat tarihi ve müzecilik üzerine yüksek lisans eğitimi aldı. 1990 yılında ”la Caixa” Vakfı’na çağdaş sanat koleksiyonunun baş küratörü olarak dahil oldu. 2002 yılında ”la Caixa” Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun yönetimini devraldı ve o günden bu yana eser alımları, sergiler ve yayınlardan sorumlu. İspanya’da ve dünyanın dört bir yanında farklı projeler ve sergilerle koleksiyonun tanınır olmasını sağladı. Küratöryel çalışmaları içerisinde solo sergiler ve Omer Fast, Tony Oursler, Bestué and Vives, Botto & Bruno, Jeppe Hein, Pierre Huyghe, Nicolas Paris ve Soledad Sevilla gibi sanatçılara odaklanan çalışmalar yer alıyor.

Süreli Sergi

Bana Bak!

Bana Bak! ”la Caixa” Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Portreler ve Diğer Kurmacalar sergisi, sanat tarihindeki en eski ifade biçimlerinden biri olan portreyi, günümüz çağdaş sanat üretimleriyle yeniden ele aldı. 

Bana Bak!

Bir Hançer Tarihi

Bir Hançer Tarihi

Manzaralar, baskılar ve illüstrasyonlar yapan Henryk Weyssenhoff, yaratıcı enerjisinin büyük bölümünü Belarus’un, Litvanya’nın ve Samogitya’nın gerçekçi manzaralarını yapmaya harcadı. 

Leonardo’nun Atı

Leonardo’nun Atı

Leonardo da Vinci, 1493’te, tam 500 yıl önce, Milano Dükü Ludovico il Moro’nun 12 yıl önce babasının anısına sipariş ettiği atlı anıtın (doğal büyüklüğün 4 katı boyda) dökümü için hazırlıkları bitirmek üzereydi.

Gece Yarısı Hikâyeleri: COGITO <br> Tevfik Uyar

Gece Yarısı Hikâyeleri: COGITO
Tevfik Uyar

Duruşma salonunun büyük bir mekan olacağını hayal etmişti. Hiç de öyle değildi. Kendi evinin salonu kadar bir yerin bir tarafını biraz yükseltip, üzerine yüksek bir kürsü yerleştirmişlerdi.