Çiniler ve Öyküler

Konuşma

1 Şubat 2024 / 18.30

Kültür miras perspektifi içinde bir sanat biçimi olarak çini bize ne anlatabilir?

Pera Müzesi, Gelecek Hatıraları sergisi kapsamında, eserleri sergide yer alan Burçak Bingöl ve mimar, araştırmacı Gertrud Olsson’la “Çiniler ve Öyküler” isimli bir sanatçı konuşması düzenliyor. Seramikle yakın bir ilişki içinde çalışan Bingöl ve Den lilla skalan i den stora – Kaklet i osmanska rum (Büyük İçindeki Küçük Ölçek: Osmanlı Odalarındaki Çiniler) adlı kitabın yazarı Olsson konuşmada seramik, gelenekler ve kimlik bağlamında kültürel mirasa odaklanıyor. Konuşmanın moderasyonunu sanat tarihçisi ve sanat yazarı Seda Yörüker üstleniyor.

Burçak Bingöl seramiği coğrafya, bellek, ait olma ve temsil etmeyi ele alan psikolojik manzaralar inşa etmek için bir kültürel malzeme olarak kullanıyor. Tanıdık form ve imgelerden, hem Doğu hem de Batı geleneklerini görsel açıdan ifade etmek amacıyla yararlanıyor. Sanatçı 2010 yılında İstanbul’a taşındığından beri, seramik malzemenin tarihsel ve coğrafi çağrışımları etrafında, geleneksel imge ve formların görsel bir tercümesi üzerinde yoğunlaştı. 2017 yılından beri de Topkapı Sarayı’ndaki bir 16. yüzyıl çini panelini ve panelin İpek Yolu boyunca Çin, Osmanlı İmparatorluğu ve Avrupa üzerindeki kültürel ve sanatsal etkilerini araştırıyor. Gelecek Hatıraları’nda sergilenen “Saz Yolu Rotası” adlı çalışması mekânla olan mimari, duyusal ve kavramsal ilişkisinin bir görsel keşfe araştırma alanı açtığı yeni bir yorum öneriyor. 

Gertrud Olsson’un kitabı Osmanlı duvar çinilerinin köklü tarihini ele alıyor, 13. yüzyıldan 19. yüzyıla uzanan bir zaman aralığına odaklanarak çinilerin odalar ve mimari içindeki önemini ana hatlarıyla vurguluyor ve günümüz mirası hakkında sorularla son buluyor. Başlangıçtan itibaren motifler ve bezemeler yalnızca Türkiye’de değil tüm kültürlerde temel öneme sahipti. Kitapta bezeme, malzeme ve Osmanlı çini duvarlarını yaratmak üzere birlikte çalışan zanaatkârların, sanatçıların ve mimarların öyküsü bir araya geliyor. İş birliği yapan farklı kültürler arasında karşılaşmalar yoluyla nasıl yeni uzmanlıklar oluştuğunu araştırmanın yanı sıra, çinilerin karakteri ve belirli bir mekân içindeki algısal özelliklerine de dikkat çekmeyi amaçlıyor.

Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleşecek etkinlik ücretsizdir, dili Türkçe ve İngilizcedir. Simultane tercüme yapılacaktır. Rezervasyon alınmamaktadır.

iş birliğiyle

logo

Süreli Sergi

Gelecek Hatıraları

Nesnelerin yardımıyla hatırlananlara odaklanan sergi, güncel yapıtlar aracılığıyla hafıza ile gelecek tahayyülleri arasında kurulan bağları araştırıyor. Hatıra olarak alınan, belli bir yer ve zamanı hatırlatan veya koleksiyonu yapılan nesnelerin kültürel ve sembolik değeri ve anlamı, kişisel yolculuklarla bölgenin hafızasını birbirine örüyor. Geçmişe nostaljik bir bağlılık yerine geleceği nasıl hatırlayacağımız hakkında düşünmeyi öneriyor ve hafızanın gelecek odaklı işlevlerine eğiliyor.

Gelecek Hatıraları

#MisafirYazılar Veri Girişi: Sevgi ve Korku Üzerine

#MisafirYazılar Veri Girişi: Sevgi ve Korku Üzerine

Bilgisayarları beni kızdıran, güldüren dostlarım gibi görüyorum. Bu yüzden Behar’ın koca bir salonda dans ederek temizlik yapan robotlarını görünce, hem ıssız bir odada yalnız kaldıklarını görüp üzüldüm, hem de neşeyle dans etmelerinden keyiflerinin yerine olduğunu hissedip sevindim.

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater y Clavería 12 Kasım 1747’de Zaragoza’da doğdu. Mütevazı bir tüccar ailesine mensuptu; hali vakti yerinde akrabası Juana Faguás ve kızı Joaquina de Alduy tarafından evlat edinildi. 1752-1757 yılları arasında Zaragoza Escuelas Pías okulunda Goya’yla birlikte okudu; bu dönemde başlayan dostlukları Zapater’in 1803’teki ölümüne kadar devam etti.

Büyük Birader’i Çiftdüşünüyoruz! 1984′ten 11 Alıntı

Büyük Birader’i Çiftdüşünüyoruz! 1984′ten 11 Alıntı

Çiftdüşün Çiftgörü sergimiz George Orwell’ın 1984 romanında kullandığı “Çiftdüşün” kavramına bir göndermeyle isim buldu ve aralarında Tracey Emin, Marcel Dzama, Anselm Kiefer, Bruce Nauman, Raymond Pettibon ve Thomas Ruff gibi isimlerin yanı sıra Türk sanatçıların da yer aldığı seçki, çoğulcu düşünmenin izini sanat eserleri üzerinden sürdü.