Falname
CANAN

Performans

24 Kasım 2020 - 13 Ocak 2021

Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür sergisinde,1 MayısAdemler ve HavvalarGüzel ve Çirkin (Aslan ve Ceylan)İbretnüma ve Falname başlıklı işleriyle yer alan CANAN, İslam mitolojisindeki karakterlerden etkilenerek hazırladığı 71 adet minyatürden oluşan Falname’den yola çıkarak bir performans gerçekleştiriyor. Fal bakma eylemini katılımcı bir performans alanı olarak tahayyül eden sanatçı, izleyici ile diyalog halinde gerçekleştireceği Falname performanslarında, bir ritüel olarak fal bakmayı oyunsu bir deneyime dönüştürüyor ve  şöyle diyor: “Fal bakma ritüeline sadık kalarak dilediği zamanda kartları farklı açılımlara göre dağıtan falcı, gördüğü resimlerden danışan kişiye bir yorum/fal kehaneti çıkarabilir. Sanat yapıtını okumak, hissetmek, analiz etmek aslına bakılırsa aynı fal bakmak gibi şekillerden, renklerden anlam çıkartarak umut duymayı beraberinde getirir. Zihnimiz, geçmişin deneyimleri ve geleceğin hayalleri ile şimdiyi oluşturur. Geçmişin negatif deneyimlerinde boğulmadan, geleceğin kaygılarına takılmadan pozitif baktığımızda hayallerimizi gerçekleştirmek mümkündür.”

Tarot kartı seti olarak sınırlı sayıda yeniden üretilen Falname serisi, Pera Müzesi’nde satışa sunuluyor.

Türkçe gerçekleşecek performansa ziyaretçiler Pera Müzesi giriş bileti ile katılabilir. Katılımcı sayısı sınırlıdır, rezervasyon gereklidir.

Süreli Sergi

Minyatür 2.0

Minyatür sanatının güncel yorumlarına odaklanan sergi, Türkiye, İran, Pakistan, Suudi Arabistan, Azerbaycan gibi farklı ülkelerden 14 sanatçının eserlerini bir araya getirdi.

Minyatür 2.0

Oryantalist Resimlerde İstanbul Boğazı

Oryantalist Resimlerde İstanbul Boğazı

Kenti kuzeyden güneye bölen, iki kıtayı ayıran, İstanbul’u batılı ressamlar için çok özel kılan Boğaz, batılı ressamlar için kentin en pitoresk görünümlerini sunar. Kimi zaman, örneğin Ziem’in resimlerinde olduğu gibi masalsı bir İstanbul atmosferi yaratırken en önemli unsurlardan biri Boğaz’dır. 

Sonsuz Paris (1959-1965)

Sonsuz Paris (1959-1965)

1960’lı yıllarda, Alberto Giacometti yaşadığı kente, Paris’e, sokaklarını, kafelerini, atölyesini ya da karısı Annette’in dairesi gibi daha özel yerleri çizerek saygısını sunmuştur, bu çizimler onun en son kitabını oluşturacaktır: Paris sans fin (Sonsuz Paris). 

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.