İstiap Haddi
Nicola Lorini, Gülşah Mursaloğlu, Muğlak Standartlar Enstitüsü

Konuşma

7 Eylül 2019 / 15:00

Pera Müzesi, Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan esinlenen Tüm Zamanlara, Tüm Üzgün Taşlara başlıklı güncel video yerleştirmesinden hareketle bir konuşma gerçekleştiriyor. Felsefeci Marquis de Condorcet, 1799 yılında Fransa’da tanıtılan metrik sistem için “tüm insanlara, tüm zamanlara” demişti. Kütlenin metrik birimi olan kilogram, 1889 yılında platinyum-iridyum alaşımlı bir nesnenin ağırlığı üzerinden modellendi, fakat bu nesnenin ağırlığı geçen 129 yıl içinde 50 mikrogram azaldı. Uluslararası Ağırlık ve Ölçü Birliği, Kasım 2018’de Fransa’da metrik sistemin geleceğini konuşmak için bir araya geldi. Artık kilogram, ölçünün değerini değiştirmeyecek Planck sabiti üzerinden tanımlanıyor.

Sanatçılar Nicola Lorini, Gülşah Mursaloğlu ve Muğlak Standartlar Enstitüsü’nü (Avşar Gürpınar, Cansu Cürgen) bir araya getiren konuşma, Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyon katında sergilenen yerleştirmeden hareketle ölçme, hesaplama, standart oluşturma, zaman ve değişim konularını tartışmaya açıyor.

Sanatçı Nicola Lorini tarafından gerçekleştirilen, kilogramın tanımının değişmesi ve İnternetin teorik kütlesinin hesaplanması gibi yakın zamanda gerçekleşen önemli gelişmeleri merkezine alan yerleştirme, ziyaretçileri koleksiyonda çizgisel olmayan bir yolculuğa çıkarıyor. Materyal üretimi ve bilgi akışının yorumlanması arasındaki gerilime odaklanan Tüm Zamanlara, Tüm Üzgün Taşlara, süregelen düşünce modellerini sorgulayarak antroposen sonrası zaman ve tarih anlayışına yakından bakmayı hedefliyor. Dijitalin yükselişiyle birer kavram veya standart haline gelen gündelik objelerin veya maddelerin artık soyut kavramlar üzerinden tanımlanmasından yola çıkarak video ve sesi odağına alan yerleştirme, kum, silikon ve kemik gibi farklı materyallerden heykellerden oluşuyor.

Nicola Lorini hakkında
Nicola Lorini (Como, 1990), Milano ve Londra’da yaşıyor ve çalışıyor. He studied Fine Arts at Central Saint Martins Sanat ve Tasarım Koleji’nde Güzel Sanatlar eğitiminin yanı sıra Politecnico di Milano ve Utrecht Sanat Okulu’nda ürün tasarımı eğitimini tamamladı. Yakın zamanda Warburg Enstitüsü, Londra; British Museum, Londra; UAL, Londra ve Tokyo Sanat Üniversitesi için projeler gerçekleştirdi. Son dönemde katıldığı solo ve grup sergileri: Cold Stories, Rehearsal, Milano; Insonne, Sonnenstube, Lugano; Placido, Dimora Artica, Milano; Stand By Me, Pelagica, Milano; Bonis Bona, Malis Mala, t-space, Milano; Ben Tanıdık Bir Yabancı, Adana Arkeoloji Müzesi, Adana; Take Me Out, 97 Graham Road, Londra; Metadata, Lethaby Gallery, Londra; Annihilation Event (prototype), Tate Modern Switch House, Londra; Taiyr, ex chiesa di San Pietro in Atrio, Como; Complex Topography, Ritsurin Garden, Takamatsu.

Gülşah Mursaloğlu hakkında
Gülşah Mursaloğlu (d. 1989) İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde lisansını bitirdikten sonra School of the Art Institute Chicago’da yüksek lisansını tamamladı. Çalışmalarında genellikle maddesellikle, maddenin iradesiyle ve hem insanların hem de diğer türlerin zamanla kurduğu ilişkilerle ilgileniyor. Uzun ve kapsamlı bir araştırma sürecinin ardından ortaya çıkan yerleştirmeler, sergilendiği halleriyle stabil formlarda kalmıyor, sergiye yayılan süreçsel uzamlarıyla dinamik ve değişken sistemlere dönüşüyor. Yakın zamanda katıldığı sergiler arasında GYF 10: Devam Etmek Gerek, Zilberman Gallery, İstanbul; Material Play, SU Art Galleries, Salisbury; Pandora’nın Kara Kutusu, Galata Rum İlkokulu, İstanbul; Muğlak Kesişimler için Notasyonlar, poşe, İstanbul; Bir İç Mekân Bahçesi, Depo, İstanbul; Artificial Life, Chicago Artists Coalition, Şikago; Other Hours, 601 Artspace, New York; Kiralık Satılık, Protocinema, İstanbul; -on the bank of what river?, Roman Susan Gallery, Şikago ve Ground Floor Biennial, Hyde Park Art Center, Şikago bulunuyor.

Muğlak Standartlar Enstitüsü (Avşar Gürpınar, Cansu Cürgen) hakkında
Muğlak Standartlar Enstitüsü, kimi fizikososyal (eşek yükü), kimi fizikomatematik (futbol sahası) pratiklere referans veren, kimi doğası itibarı ile (bir taşım) kimi tam bir matematiksel karşılığı bulunamadığı/olamayacağı için muğlak (3+1) ya da mutlaklığı kendinden menkul, yani içinde bulunulan sosyal ve kültürel çerçeveye göre belirlenen (indi-bindi) standart dışı/ötesi ölçülerin yazınsal ve görsel temsil biçimlerinin hassas bir araştırmasını gerçekleştirmeyi amaçlıyor.

Enstitü belirsizlikleri doğrular, arşivler ve kaydeder; bununla birlikte, bir eğitim platformu rolü de üstlenerek yeni enstitüsyenlerin işe alım ve yerleştirme süreçlerine de önem verir. Bilinmeyen standartları mümkün olan en yüksek düzeyde kayda geçirmeyi hedefler. Sosyal araştırma enstitüleri tarafından sağlanan mevcut kurumsal ve entelektüel bilgi birikiminden faydalanan enstitü, bir dönüştürme çizelgesini yazılı ve resimli formatlarda sunmayı amaçlar. Gündelik nesnelerin katılımı yoluyla nesnel kültürümüzden parçaları toplar, arşivler ve belirsiz standartları belirleme/onaylama potansiyellerine göre kaydeder.

Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilen etkinlik ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır, yerler sınırlıdır. Konuşma dili İngilizce olup, Türkçe simultane çeviri yapılacaktır.

İlgili Proje

Tüm Zamanlara, Tüm Üzgün Taşlara

Pera Müzesi, Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu sergi salonunda koleksiyondan esinlenen Tüm Zamanlara,Tüm Üzgün Taşlara başlıklı güncel bir video yerleştirme sundu.

Tüm Zamanlara, Tüm Üzgün Taşlara

Kâhin Serenatları | Güneşe Serenatlar, Kornelia Binicewicz

Kâhin Serenatları | Güneşe Serenatlar, Kornelia Binicewicz

Yarına Notlar sergisinde yer alan, dansçı ve koreograf Amrita Hepi’nin Kâhin Serenatları projesi kapsamında, müzik profesyonelleri ile dinleyenleri harekete geçmeye teşvik eden çalma listeleri hazırladık. Serinin son çalma listesi Kornelia Binicewicz’in hazırladığı "Güneşe Serenatlar".

18 ve 19. Yüzyıl Resimlerinde Camiler

18 ve 19. Yüzyıl Resimlerinde Camiler

Batılı ressamların eserlerinde camiler İstanbul kentinin kimliğini yansıtan başlıca mimari unsurlar olarak karşımıza çıkar. Bazen resimde gösterilen kentin İstanbul olduğunu sadece camilere bakarak anlayabiliriz. Detaylar gerçekle uyuşmasa da, deniz ve ufukta bazen abartılı ölçülerle verilen camiler mekanın tartışmasız biçimde İstanbul olduğunu söyler bize. 

Giacometti ve İnsan Figürü

Giacometti ve İnsan Figürü

Alberto Giacometti sergisinin ikinci bölümü, büyük yapıtlarla birlikte çoğunluğu 1950-1960 yılları arasında gerçekleştirilmiş, sanatçının dünya algısını geliştirdiği ve gerçeği olduğu gibi değil de gördüğü gibi yansıttığı olgunluk dönemi yapıtlarını ele alıyordu.