Yugoslav Deneysel Sinemasının Form ve Politikası
Sezgin Boynik

Konuşma

11 Mart 2017 / 15:30

Pera Film’in Yugoslav Deneysel Sinemasının Form ve Politikası programı, sosyalist Yugoslavya’da 1963-1987 arasında üretilen daha az bilinen deneysel sanatçı filmlerini bir araya getiriyor. Programın küratörü Sezgin Boynik 11 Mart Cumartesi günü saat 15:30’da bir konuşma gerçekleştiriyor.

Soyutlamayı siyasal olarak nasıl okumalı? Somut dünyanın soyut bir imge düzenine aktarılmasının izini nasıl sürebiliriz? Yetmişlerin soyutlaması, bugünkü durumumuza nasıl karşılık geliyor? Bu soruların yanıtlarını ararken, sanatın iç biçimleriyle dış dünyanın mantığı arasındaki ilişkiyi de anlamaya çalışacağız. Program, siyasal sanat pratiklerinin halihazırdaki durumuna göndermeler yaparak tam da bu soruyu sormak ve somutlamak istiyor. Sezgin Boynik, sosyalist Yugoslavya ve Doğu Avrupa’da deneysel sinemanın özgül koşullarını ve üretildikleri tarihsel ve toplumsal durumunu değerlendiriyor.

#DeneyselYugoslav

 

Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek etkinlik ücretsizdir. Yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır. Etkinlik dili İngilizcedir, Türkçe simültane çeviri olacaktır.

Bizans’ta Akılcı Tıp

Bizans’ta Akılcı Tıp

Bizans tıp sanatı, Hippokrates ve Galen tarafından aktarılmış olan Grek-Roma tıbbı ile Bergamalı Oribasius, Diyarbakırlı Aetios, Aydınlı Aleksandros ve Aeginalı Paulos gibi hekimler tarafından sunulan yeni kavramlara dayandırılmıştır.

Kimliğin Parçaları

Kimliğin Parçaları

1972 yılında Bosna-Hersek’teki ilk Güzel Sanatlar Akademisi olarak kurulan Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi kuruluşundan bu yana Saraybosna çağdaş sanatının en önemli temsilcilerinden biri oldu. 

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.