Doğada Tek Başına

  • 16 Haziran 2017 / 19.00
  • 18 Haziran 2017 / 17.00

Yönetmen: Ole Giæver & Marte Vold
OyuncularOle Giæver, Marte Magnusdotter Solem, Sivert Giæver Solem, Rebekka Nystadbakk, Ellen Birgitte Winther
Norveç2014, 80’, renkli
Norveççe, Türkçe altyazılı

Orta yaş krizinin eşiğindeki Martin, garip ve komik bir yolculuğa çıkıyor. Tek istediği doğayla baş başa kalmak, biraz huzur bulmak, biraz maceraya atılmak. Belki biraz da tek başına, açık havada çıplak dolaşmanın tadını çıkarmak… İnsan olduğunu hissetmek, varoluşunun farkına varmak, fantezilerini hatırlamak için bunun harika bir fikir olduğunu düşünüyor. Ole Giæver’in başrolünü oynadığı, yazdığı ve yönetmenlerinden biri olduğu Doğada Tek Başına, Kuzey’in serin yaz günlerinde, capcanlı doğanın ortasında geçen bir kendini bulma hikâyesi.

logo

Beyaz Gecelerin Alacakaranlığında

Gençlik Başımda Duman

Beyaz Gecelerin Alacakaranlığında

Doğada Tek Başına

Beyaz Gecelerin Alacakaranlığında

Belalı Düğün

Beyaz Gecelerin Alacakaranlığında

Bir Yaz Masalı

Beyaz Gecelerin Alacakaranlığında

Uykusuz

Doğada Tek Başına

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”