Santo Atlantis’te Blue Demon’a Karşı

  • 8 Şubat 2014 / 14.00
  • 9 Şubat 2014 / 18.00

Yönetmen: Julián Soler
Oyuncular
: Santo, Blue Demon, Jorge Rado
Meksika
; 85’, 1970, renkli
İspanyolca; Türkçe altyazıyla

Aquiles adında eski bir Nazi bilim adamı Blue Demon’u yakalayıp onu denizaltındaki merkezinde hipnotize ediyor ve Santo’yu yakalama görevi veriyor, bunun üzerine Santo’yla Blue Demon karşı karşıya geliyor. Aquiles, kendi yarattığı “yeni ırk”ın insanlığa hükmedeceği yeni bir dünya düzeni kurmak istiyor; Dünya Güvenlik Denetimi de Özel Ajan Santo’ya güveniyor – Santo’nun görevi bu planı boşa çıkarmak ve dünyayı Aquiles’in korkunç planlarından kurtarmak. Acaba Santo Aquiles’i durdurmayı ve Blue Demon’u Atlantis’ten kurtarmayı başarabilecek mi?

El Santo Süperstar, Meksika!

İsimsiz Ölüm Tehdidi

El Santo Süperstar, Meksika!

Santo Kurt Kadınlara Karşı

El Santo Süperstar, Meksika!

Santo ve Blue Demon, Canavarlara Karşı

El Santo Süperstar, Meksika!

Santo Balmumu Müzesi’nde

El Santo Süperstar, Meksika!

Santo Atlantis’te Blue Demon’a Karşı

Turquerie

Turquerie

14. yüzyılda Balkanlar’a giren, 15. yüzyılda Konstantinopolis’i fetheden, 16. yüzyılda Viyana kapılarına dayanan Osmanlı İmparatorluğu, uzun süre Avrupa’nın korkulu rüyası olmuştur. Ancak 17. yüzyıl sonlarına gelindiğinde imparatorluğun genişlemesi durmuştu. 

Bölgenin Hafızası

Bölgenin Hafızası

Hafıza nesneleri ilişkilendikleri coğrafyanın da hafızasını taşır. Temel maddesi toprak olan seramikler üretildikleri coğrafyaya doğrudan bağlanır: Toprakla birebir ilişki kuran seramik, üretildiği toprağın hafızasını da barındırır. Kütahya’nın kaolini bol, dolayısıyla da seramik üretimine elverişli toprağı burada çeşitli tekniklerin gelişmesine ve seramik atölyelerinin kurulmasına sebep olmuştur.

Charlotte Wells’ten Bir Not

Charlotte Wells’ten Bir Not

Hafıza güvenilmesi güç bir şeydir: ayrıntılar belirsizleşir ve öngörülemez bir hâl alır. Hatırlamak için gayret ettikçe daha az şey görürsünüz. Kendisini durmadan çürüten bir hafızanın anısı... Son zamanlarda kendimi, duyguların daha dirençli olduğu noktasında ikna etmeye çalışırken buluyorum; ne var ki bu, epey zor bir iş.