Vera Molnar’ın iç içe geçmiş karelerden ve düzensiz görünen çizgilerden oluşan eserleri ya da Gizella Rákóczy’in dört kollu spirallerin yön değiştirdiği tabloları birer ses olsa nasıl duyulurdu? Atölyede katılımcılar temel tasarım prensiplerinden faydalanarak görsel kompozisyonları değerlendirdikten sonra sesin büyülü dünyasında yolculuğa çıkıyor. Sergiden seçilen eserlerin işitsel kompozisyonlara dönüştürülerek görme ve duyma arasındaki sınırların belirsizleştirildiği atölyede, yaratıcılığı açığa çıkarma aracı olarak günlük hayattan nesneler ve sesler kullanılıyor.
Atölye Yürütücüsü: Hanife Nurbahar Kurtlu
Kontenjan: 12 kişi
Süre: 90 dakika
Atölye Başına Katılım Bedeli: 400 TL
Etkinlik Pera Müzesi’nde gerçekleşecektir.
Hanife Nurbahar Kurtlu hakkında
Lisans eğitimini Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi ile Ekonomi bölümlerinde tamamlarken Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü’nden Tasarım sertifikasını almıştır. Ardından yine Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nde yüksek lisans yapmış ve Sivas’taki Kayalıpınar-Samuha arkeolojik kazılarına arkeolog olarak katılmıştır. Bu süreçte Pera Müzesi’nde arkeolojiye yönelik çocuk atölyeleri düzenlemiştir. Çevresel ve sosyal uzman olarak çalışmakta olan Hanife Nurbahar Kurtlu, sanat tarihi ve öğrenme alanlarında düzenlediği atölyeler ile yaratıcılığa katkı sunmaktadır.
Evliya Çelebi’nin ünlü eseri Seyahatname’den anlaşıldığı üzere deniz hamamlarının geçmişi 17. yüzyıla dayanır, kabul görerek yaygınlaşması ise Batılılaşmanın da etkisiyle 19. yüzyılın ortalarını bulur.
Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.
“İsimsiz bir Mısır freski, bir Afrika putu ya da bir Girit vazosu: Pirosmani’nin işleri bunların arasında sayılmalı. Onu gerçekten algılayabilmenin tek yolu bu… Bir Pirosmani görünce, insan Gürcistan’a inanç duymaya başlar.”
Web sitemizi kullanarak çerezlere izin vermektesiniz. Ayrıntılı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 300 TL
İndirimli: 150 TL
Grup: 200 TL (toplu 10 bilet ve üstü)
