Akira Kurosawa

Desenler

10 Şubat - 26 Nisan 2009

Dünya sinemasının önde gelen ustalarından Akira Kurosawa’nın sıradışı 87 yapıtından oluşan sergi, yönetmenin desenler aracılığıyla düşlediği filmlerini tanıtırken farklı bir yeteneğini de keşfetme olanağı sundu.

Japon kültüründen olduğu kadar Batı kültüründen, özellikle de Avrupa sanatının Van Gogh, Cézanne ve Chagall gibi büyük ustalarından etkilenen yönetmen, Uzakdoğu ve Batı arasında bir köprü oluşturarak sanatseverleri eşsiz imgelerden oluşan dünyasında büyüleyici bir yolculuğa çıkardı.

Ran, Kagemusha, Yume, Madadayo ve Umi Wa Miteita filmlerini sahne sahne betimleyen storyboard’lardan seçilen desenler, usta yönetmenin dışavurumcu yanını vurgularken, yapıtlarının sanatsal değerini de gözler önüne serdi.

“Story-board’ları çizerken bir sürü şey düşünüyorum. Yerin çerçevesi, kişilerin psikolojisi ve duyguları, hareketleri, bu hareketleri yakalamak için gereken kamera açısı, ışık, kostümler ve aksesuarlar […] Tüm bunların özelliklerini düşünmezsem, görüntüyü çizemem. Hatta story-board’ları bunları düşünebilmek için çiziyorum desem, neredeyse daha doğru olacak. Bu şekilde, açıkça görmeden önce, bir filmdeki her sahnenin görüntüsünü saptıyor, verimli kılıyor ve kavrıyorum. Ancak o anda gerçek anlamda film çekimine girişiyorum.”

Akira Kurosawa

Akira Kurosawa

Dünya sinemasının önde gelen ustalarından Akira Kurosawa’nın sıradışı 87 yapıtından oluşan katalog, yönetmenin desenler aracılığıyla düşlediği filmlerini tanıtırken farklı bir yeteneğini de...

Niko Pirosmani

Niko Pirosmani

“İsimsiz bir Mısır freski, bir Afrika putu ya da bir Girit vazosu: Pirosmani’nin işleri bunların arasında sayılmalı. Onu gerçekten algılayabilmenin tek yolu bu… Bir Pirosmani görünce, insan Gürcistan’a inanç duymaya başlar.”

Kadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler

Kadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler

Pera Film Altın Madalya: Sporda Kadın programı kapsamında 5Harfliler ile bir yazı dizisi sunuyor. Kendilerini; “kadın gündeminin peşinde, bağımsız bir internet sitesi” diye tanımlayan 5Harfliler bizim için hazırladıkları ikinci yazılarında Venus ve Serena belgeselini ele alıyor. Serinin bu ikinci yazısı Bawer Çakır’ın kaleminden!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.