6 Haziran - 26 Ağustos 2018
Kuruluşundan bugüne birçok ulusal ve uluslararası eğitim kurumuyla iş birliği yaparak genç sanatçıların yapıtlarının izleyiciyle buluşmasına destek veren Pera Müzesi, bu yıl da Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Lisansüstü ve Sanatta Yeterlik öğrencilerinin işleri arasından yapılan bir seçkiyle Sarsılan İmge sergisine ev sahipliği yaptı. Küratörlüğünü Dilek Karaaziz Şener’in üstlendiği sergide, halen fakültede eğitime devam eden sanatçıların, resim, heykel, yerleştirme, video, baskı, grafik ve seramik gibi çeşitli disiplin ve mecradaki üretimleri, imgenin kavramsal katmanlarını ve üretim süreciyle olan ilişkisini araştırdı. Sergilenen işler genç kuşak sanatçıların güncel sorgulamalarını yansıtırken görüntü, beden, toplum, bellek, mekân, doğa ve kültürel normlar gibi iç içe geçmiş farklı bağlamların imgeyle olan ilişkisine odaklandı.
Kuruluşundan bu yana pek çok eğitim kurumuyla iş birliği yaparak genç sanatçıların eserlerinin izleyicisiyle buluşmasına destek veren Pera Müzesi, 2018 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin genç sanatçılarına ev sahipliği yaptı. Sarsılan İmge, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Yapıtlar sergisi, Heykel, Resim, Seramik, Grafik, İç Mimarlık ve Çevre Tasarım bölümlerinin Yüksek Lisans ve Sanatta Yeterlik öğrencilerinin yapıtlarını bir araya getirdi.
Video
Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.
Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.
Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 300 TL
İndirimli: 150 TL
Grup: 200 TL (toplu 10 bilet ve üstü)