Victoria ve Albert Müzesi’nden Dünya Seramiğinin Başyapıtları

15 Mayıs - 19 Temmuz 2009

İngiltere’nin en köklü ve önemli sanat kurumlarından Victoria ve Albert Müzesi’nin dünya çapındaki seramik koleksiyonundan bir seçki ilk kez İstanbul’da, Pera Müzesi’nde sergilendi.

150 yıllık geçmişi ve zengin koleksiyonlarıyla dünyanın önde gelen sanat ve tasarım müzelerinden biri olan Victoria ve Albert Müzesi’nin kapsam, çeşitlilik ve küresel dağılım açısından benzersiz olan Seramik Koleksiyonu’ndan derlenen sergi, antik çağlardan günümüze seramik sanatının en çarpıcı örneklerini sundu. Dünyanın bu en eski ve önemli sanatlarından birinin geleneklerine ve gelişimine de ışık tutarken medeniyetler arası ticari ve kültürel etkileşimleri inceledi. Çin heykellerinden, İtalyan Rönesans çömleklerine, İznik çinisinden, Sevr porselenlerine ve modern seramiklere dünyanın her köşesinden 115 özgün yapıt, Kore, Almanya ve Suriye’deki sergilerden sonra Pera Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu.

Victoria ve Albert Müzesi’nden Dünya Seramiğinin Başyapıtları

Victoria ve Albert Müzesi’nden Dünya Seramiğinin Başyapıtları

150 yıllık geçmişi ve zengin koleksiyonlarıyla İngiltere’nin en köklü ve önemli sanat kurumlarından Victoria ve Albert Müzesi’nin dünya çapındaki Seramik Koleksiyonu’ndan bir seçki ilk kez...

Kurum Kurum Galatasaray | Besim F. Dellaloğlu

Kurum Kurum Galatasaray | Besim F. Dellaloğlu

İstanbul tek bir şehir midir? Paris’in üniversitelerinin numaralandırılması gibi bir gün İstanbul da birkaç parçaya bölünüp numaralandırılır mı? Bunlar çok zor sorular! 

Portmantoda Olağan Dedikodular

Portmantoda Olağan Dedikodular

 Dört bölümlük “Söylenen Şeyler” yazı serisinin ikinci bölümde evin portmantosunda yolları kesişen eşyaların dedikodusuna kulak misafiri oluyoruz…

Nesnelerin Hafızası

Nesnelerin Hafızası

Hediyelik eşyaların kültürel tarihini ele aldığı kitabında Rolf Potts bu tür nesnelerin kişisel hikâyelerle anlam kazandığından bahseder: Nesneler sakladıkları hikâyelerle hatıralara dönüşür. Hatıraları dünyayı değerlendirmek için değil, kendi hikâyemizi anlatmak için toplarız.