Bu Beni Biraz Korkutuyor

  • 21 Kasım 2019 / 19.00
  • 27 Kasım 2019 / 19.00

Yönetmen: Tomer Heymann
İsrail, 2001, 57', HDD, renkli
İbranice, Arapça; Türkçe altyazılı

Bu Beni Biraz Korkutuyor, bir oyunculuk koçunu ve eğittiği “suçlu” çocukları konu alıyor. Onların dünyasında, meydan okuma her şeydir ve Cuma geceleri kavga geceleridir. Hem yönetmen hem de oyuncu koçu olan Tomer Heymann, çocukları içlerindeki acıyı ve yaşadıkları marjinalleşmeyi kullanarak bir şey yaratmaya teşvik eder, çocuklarsa İsrail’e özgü o değerli maçoluklarından ödün vermemek için çabalar. Tomer gruba eşcinsel olduğunu açıkladığında çocuklar şok olurlar, ancak Tomer’in oyuna olan bağlılığı onların kalbini kazanmaya yeter ve İsrail’in aykırı gençliğinin sesi olacak performanslarına hazırlanmaya devam ederler.

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Bu Beni Biraz Korkutuyor

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Kağıt Bebekler

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Sevgilimi Ben Vurdum

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Taçsız Kraliçe

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Mr. Gaga

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Şimdi Kim Sevecek Beni?

Bu Beni Biraz Korkutuyor

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.

Bir Yük Arabası ve Bir İşgal Evi  <br>  Liliana Maresca

Bir Yük Arabası ve Bir İşgal Evi
Liliana Maresca

Pera Müzesi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) işbirliğiyle, 16 Eylül – 12 Kasım 2017 tarihleri arasında 15. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapıyor. Müzede 17 sanatçının eserleri yer alıyor. Bienal boyunca bu sanatçıları ve eserlerini blogumuzda ele alıyoruz!

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”