Sophia Vari

Heykeller ve Resimler

9 Ekim 2013 - 19 Ocak 2014

Sophia Vari Akdeniz'den ilham alan renkleri ve kendine özgü anıtsal formlarıyla Türk sanatseverlerle ilk kez Pera Müzesi’nde buluştu.

Sophia Vari, Bir Yunanlı olarak doğmuş fakat bir dünya vatandaşı olarak yetişmiş. Yola bir ressam olarak çıktıktan sonra kendisini özgürleştirecek bir ifade aracının peşine düşmesi onu, içinde duyduğu ihtiyacı güçlü bir iradeyle karşılamak üzere heykelle buluşturur. Geometriyi, hacmi ve şekilleri alıp onları boşlukta insansılaştırma amacıyla yola çıkan sanatçı, ağır mermer ve bronzdan anıtsal heykellerinden kıymetli madenlere uzanan bir malzeme çeşitliliği içinde çalışıyor. Sergi salonlarına olduğu kadar dünyanın dört bir yanında meydanlara da konuk olan Vari, tuvallerinde ise kolaj ve boyamaları ile yine hacim, katman ve yüzeyler arası ilişkiler üzerinde arayışlarını sürdürüyor.

Marisa Oropesa ve Maria Toral küratörlüğünde hazırlanan sergi Vari’nin heykel ve resimlerini bir araya getirirken sanatçının sanatındaki zamansızlığa vurgu yaptı. Belirli bir zaman dilimi ya da mekâna sığdırılması güç eserler fiziksel, mantıksal olanla duyusal olanı, düzle hacimliyi bir araya getirdi.

sergi salonu boya sponsoru

Sophia Vari

Sophia Vari

Sophia Vari, Bir Yunan olarak doğmuş fakat bir dünya vatandaşı olarak yetişmiş. Yola bir ressam olarak çıktıktan sonra kendisini özgürleştirecek bir ifade aracının peşine düşmesi onu, içinde...

Video

Kurum Kurum Galatasaray | Besim F. Dellaloğlu

Kurum Kurum Galatasaray | Besim F. Dellaloğlu

İstanbul tek bir şehir midir? Paris’in üniversitelerinin numaralandırılması gibi bir gün İstanbul da birkaç parçaya bölünüp numaralandırılır mı? Bunlar çok zor sorular! 

İdeoloji

İdeoloji

Sergi, “Balkanlar” olarak bilinen bölge ülkelerinden farklı kuşaklardan sanatçı ve sanatçı gruplarına odaklanıyor ve bölgenin kaçınılmaz olarak akla gelen siyasi çağrışımları göz önünde bulundurulmaksızın bir doğa olayı üzerinden biçimleniyor.

Nesnelerin Hafızası

Nesnelerin Hafızası

Hediyelik eşyaların kültürel tarihini ele aldığı kitabında Rolf Potts bu tür nesnelerin kişisel hikâyelerle anlam kazandığından bahseder: Nesneler sakladıkları hikâyelerle hatıralara dönüşür. Hatıraları dünyayı değerlendirmek için değil, kendi hikâyemizi anlatmak için toplarız.