09 Ocak 2018
Portreler, kaçınılmaz olarak toplumsal tanınmaya ve ideolojik değişikliklere tabidir. Bu alanda yer alan eserler, toplumsal cinsiyet ve ırka ilişkin kültürel uzlaşımların yanı sıra film yıldızlarının imajlarında işleyişte olan estetik stratejileri sorguluyor. Portrecilikte kullanılan teknik yelpazesini ve bireyleri toplumsal olarak tanımlayan sembolleri gözler önüne seriyor. Bu eserlerin çoğu, tıpkı daimi değişimde kök salmış çağdaş dünyamız gibi, sabit ve önceden belirlenmiş bir şey olmaktan çıkarak akışkan ve muğlak bir hal alan kimliğin ve temsilinin karmaşık yapısını ele alıyor.
New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.
Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)