Polonya’dan Yeni Sesler: Male Instrumenty

Konser

14 Kasım 2014 / 20:00

Małe Instrumenty (Küçük Enstrümanlar) yeni sesleri çeşitli küçük enstrümanlar kullanarak keşfeden bir grup. Grubun enstrüman yelpazesi oldukça geniş, hem profesyonel enstrümanları hem de çocuklar için tasarlanan naif ses oyuncaklarını kullanarak deneysel bir müzik tarzını benimsiyorlar. Enstrüman olmayan fakat ses çıkaran tüm küçük nesneleri de kullanarak tuhaf müzik buluşları yapan Male Instrumenty, Pawel Romanczuk tarafından 2006 yılında kurulduğundan bu yana konserler veriyor ve atölyeler düzenliyor.

Ayrıca Małe Instrumenty, Pera Eğitim işbirliğiyle 15 Kasım Cumartesi 7 yaş ve üzeri için Küçük Enstrümanlar adlı bir müzik atölyesi düzenleyecek.

Pera Cafe’de düzenlenecek konser Uzun Cuma kapsamında ücretsizdir.
Yerler sınırlıdır ve numaralı değildir. Rezervasyon alınmamaktadır.

Bu etkinlik, Türkiye-Polonya diplomatik ilişkilerinin 600. Yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlenilmektedir. 

Süreli Sergi

Polonya Sanatında Oryantalizm

Polonya sanatındaki oryantalist eğilimleri, resim, desen, tekstil ve grafik eserlerle gözler önüne seren geniş kapsamlı sergi Pera Müzesi’ndeydi.

Polonya Sanatında Oryantalizm

Bir Kedi Dosyası

Bir Kedi Dosyası

Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.

Barbara Kruger’ın İktidar, Kapitalizm,  Kimlik ve Toplumsal Cinsiyete Odaklanan Pratiği Üzerine

Barbara Kruger’ın İktidar, Kapitalizm, Kimlik ve Toplumsal Cinsiyete Odaklanan Pratiği Üzerine

Nobel Koleksiyonu’ndan bir seçki sunan Ve Şimdi İyi Haberler sergisinde iki çarpıcı yapıtıyla yer alan sanatçı Barbara Kruger’ın yaşamı ve yapıtlarına yakından bakıyoruz.

Haliç

Haliç

Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.