Polonya’dan Yeni Sesler: Male Instrumenty

Konser

14 Kasım 2014 / 20:00

Małe Instrumenty (Küçük Enstrümanlar) yeni sesleri çeşitli küçük enstrümanlar kullanarak keşfeden bir grup. Grubun enstrüman yelpazesi oldukça geniş, hem profesyonel enstrümanları hem de çocuklar için tasarlanan naif ses oyuncaklarını kullanarak deneysel bir müzik tarzını benimsiyorlar. Enstrüman olmayan fakat ses çıkaran tüm küçük nesneleri de kullanarak tuhaf müzik buluşları yapan Male Instrumenty, Pawel Romanczuk tarafından 2006 yılında kurulduğundan bu yana konserler veriyor ve atölyeler düzenliyor.

Ayrıca Małe Instrumenty, Pera Eğitim işbirliğiyle 15 Kasım Cumartesi 7 yaş ve üzeri için Küçük Enstrümanlar adlı bir müzik atölyesi düzenleyecek.

Pera Cafe’de düzenlenecek konser Uzun Cuma kapsamında ücretsizdir.
Yerler sınırlıdır ve numaralı değildir. Rezervasyon alınmamaktadır.

Bu etkinlik, Türkiye-Polonya diplomatik ilişkilerinin 600. Yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlenilmektedir. 

Süreli Sergi

Polonya Sanatında Oryantalizm

Polonya sanatındaki oryantalist eğilimleri, resim, desen, tekstil ve grafik eserlerle gözler önüne seren geniş kapsamlı sergi Pera Müzesi’ndeydi.

Polonya Sanatında Oryantalizm

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.

Pera Müzesi’nin Genç Sergileri

Pera Müzesi’nin Genç Sergileri

Pera Müzesi’nin sergiler ekibinden Begüm Akkoyunlu ve Tania Bahar ilk açıldığımız günden bu yana süregelen ve artık bir gelenek halini alan “Genç Sergiler”in hikâyesini Pera Müzesi Blog için anlatıyor!

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”