Stefan Hablützel Bana Bak!

09 Ocak 2018

Bana Bak! “la Caixa” Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Portreler ve Diğer Kurmacalar sergimizle ilgili paylaşımlarımıza devam ediyoruz. Yazımız serginin “Kimliğe İlişkin Uzlaşımlar” başlıklı bölümünde yer alan sanatçı Stefan Hablützel ve eseri “1962 – 1929” hakkında.

Stefan Hablützel, 1962 – 1929 isimli çalışmasında, biri 1962’de diğeri 1929’da 31 yaşına basan babasını ve büyükbabasını o dönemki halleriyle bir arada heykelleştiriyor. Bu tarihleri fiilen örtüştüren sanatçı, aynı anda var olması mümkün olmayan iki gerçekliği bir araya getiriyor ve böylelikle gerçekdışılık ile inandırıcılık arasındaki ince çizgiyi sorguluyor ve bütün gerçekçi imgelerin şu ya da bu ölçüde barındırdığı kurmaca boyuta dikkat çekiyor. Figürlerin izleyicide yarattığı huzursuzluk, gerçek ve inkâr edilemez fiziksel mevcudiyetlerinden ve yapaylıklarının ayırdında olunmasından kaynaklanıyor.

Oldukça gerçekçi ve fakat dev boyutlu olan bu eserlerin hikayesini Süreli Sergiler Proje Yöneticimiz Yasemin Ülgen’den dinleyebilirsiniz!

Sanatçı Biyografisi

(Bern, İsviçre, 1964) Düsseldorf’da yaşıyor ve çalışıyor. Düsseldorf Sanat Akademisi’nde Tony Cragg ve I. Kamp’ın atölyelerinde eğitim gördü. Sanatçı, eserlerini uzun düşünümsel süreçler sonunda üretir. Eserlerinde, temsile ilişkin konvansiyonlar ve günümüzde sanat, reklamcılık ve medya alanlarında imge üretim biçimleri üzerine incelikli düşünceler geliştirir. Son kişisel sergisi Almanya’da düzenlenmiştir. Katıldığı önemli sergilerden bazıları şunlardır: Londra’daki Saatchi Galeri’sinde düzenlenen “Genç Alman Sanatçılar II” [Young German Artists II] sergisi ve 2012 yılında K20/K21 – Kunstsammlung Nordrhein Westfalen’de düzenlenen “Büyük Resim III” (Big Picture III) (Szenen/Figuren) başlıklı sergi.

Stefan Hablützel, “1962 – 1929”, 1995-1996, Polyester ve yağlıboya, her biri 219 x 65 x 30 cm.

Kimliğe İlişkin Uzlaşımlar

Kimliğe İlişkin Uzlaşımlar

Portreler, kaçınılmaz olarak toplumsal tanınmaya ve ideolojik değişikliklere tabidir. Bu alanda yer alan eserler, toplumsal cinsiyet ve ırka ilişkin kültürel uzlaşımların yanı sıra film yıldızlarının imajlarında işleyişte olan estetik stratejileri sorguluyor. 

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman’ın bu videoları doğrudan doğruya izleyiciyi muhatap alıyor. Ekranda beliren oyuncuların farklı şekillerde söyledikleri cümleler cevaplanması imkânsız varoluşsal sorulara dönüştükçe dinleyici kendini sorguda hissetmeye başlar.