Başkasının Eli: İyi Olanlar

15 Mart 2019

Başkasının Eli, mesafelerin azaldığı, imkanların çoğaldığı toplumlarda, insanlar arasındaki mesafenin sorgulanmasını konu edinen filmlere odaklanıyor.

Yenilikçi dilleriyle konvansiyonel sinemaya meydan okuyan filmleri bir araya getiren Başkasının Eli, hem günümüz sinemasının Türkiye’de gösterilme fırsatı bulamamış önemli örneklerini, hem de geçmişte çekilip çok az insana ulaşabilmiş filmleri yeniden seyirciyle buluşturmayı hedefliyor. Program boyunca her gösterimden sonra bir söyleşi de gerçekleştirilecek. Başkasının Eli, Pera Film ve Fol iş birliğiyle gerçekleşen bir film gösterimi serisi.

Bu program kapsamındaki Pera Film gösterim ve etkinlikleri ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır.

Fol nedir? 

Fol, film ve videonun sunduğu alternatif deneyimleme şekline önem veren ve bu deneyimi paylaşmaya odaklanan İstanbul menşeli bir sinema topluluğudur. 2015 yılında Burak Çevik tarafından kurulmuş ve İstanbul’un muhtelif yerlerinde gösterimlerine devam etmektedir.


     iş birliğiyle

15 Mart

19.00 İyi Olanlar

İyi Olanlar

İyi Olanlar

Başkasının Eli: İyi Olanlar

Başkasının Eli, mesafelerin azaldığı, imkanların çoğaldığı toplumlarda, insanlar arasındaki mesafenin sorgulanmasını konu edinen filmlere odaklanıyor.

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater y Clavería 12 Kasım 1747’de Zaragoza’da doğdu. Mütevazı bir tüccar ailesine mensuptu; hali vakti yerinde akrabası Juana Faguás ve kızı Joaquina de Alduy tarafından evlat edinildi. 1752-1757 yılları arasında Zaragoza Escuelas Pías okulunda Goya’yla birlikte okudu; bu dönemde başlayan dostlukları Zapater’in 1803’teki ölümüne kadar devam etti.

Sina Çölünde Bir Yalnız Kartal

Sina Çölünde Bir Yalnız Kartal

John Frederick Lewis en önemli Viktorya dönemi Britanyalı Oryantalist sanatçılarından biri olarak kabul edilir. Pera Müzesi’nde 2008 yılında Tate Britain işbirliğiyle düzenlenen Doğu’nun Cazibesi sergisinde Lewis’ın eserleri sergilenmişti. 

Heykele Geçiş

Heykele Geçiş

Manolo Valdés’in resimleri, maddesel bir mevcudiyet arayışındayken, bu arayış onun heykellerinde daha da belirgindir. Her geçen yıl, bu alanda daha üretken hale gelir. Günümüzde heykel, sanatçının zamanının ve çabalarının büyük bir bölümünü kapsıyor.