Adına Aşk Dediler Ama Gerçekten Aşk Mıydı?

Yönetmen: Charan Singh
2020, 8’ 35’’, Hintçe; Türkçe altyazılı 

Hayatını ve çalışmalarını Yeni Delhi ve Londra'da sürdüren Charan Singh'in sanatsal çalışmaları, Hindistan'daki HIV/AIDS çalışmaları ve topluluk aktivizmine ilişkin önemli bilgiler taşıyor. Adına Aşk Dediler Ama Gerçekten Aşk Mıydı?, Hindistan’daki lubunyaların hayatından kesitler sunuyor. Halk sağlığı kampanyalarıyla bir “risk grubuna” indirgenen ve Batı'nın cinsiyet ve cinsellik kavramlarıyla yanlış kalıplara sokulan ana karakterler, gerçek hayatlar yaşıyor ve kendi tatmin olma ve aşk arayışlarıyla benzersiz dünyalarda boy gösteriyorlar.

Buradayım! <br> Yayılımlar

Sağlık Bakanlığı

Buradayım! <br> Yayılımlar

Bu Doğru; Zak, Yaşamı ve Sonrası

Buradayım! <br> Yayılımlar

Kadınlardaki Görünmezlik Sendromu

Buradayım! <br> Yayılımlar

Kendime Dikkat Ediyorum

Buradayım! <br> Yayılımlar

Adına Aşk Dediler Ama Gerçekten Aşk Mıydı?

Buradayım! <br> Yayılımlar

Amaç Bulmak

Kâhin Serenatları I İki Elli, Kübra Uzun

Kâhin Serenatları I İki Elli, Kübra Uzun

Yarına Notlar sergisinde yer alan, dansçı ve koreograf Amrita Hepi’nin Kâhin Serenatları projesi kapsamında, müzik profesyonelleri ile dinleyenleri harekete geçmeye teşvik eden çalma listeleri hazırladık. Serinin ilk çalma listesi Kübra Uzun’un hazırladığı "İki Elli".

Ev Gibi Olmayan! <br> Lee Miller

Ev Gibi Olmayan!
Lee Miller

Pera Müzesi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) işbirliğiyle, 16 Eylül – 12 Kasım 2017 tarihleri arasında 15. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapıyor. Müzede 17 sanatçının eserleri yer alıyor. Bienal boyunca bu sanatçıları ve eserlerini blogumuzda ele alıyoruz!

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater y Clavería 12 Kasım 1747’de Zaragoza’da doğdu. Mütevazı bir tüccar ailesine mensuptu; hali vakti yerinde akrabası Juana Faguás ve kızı Joaquina de Alduy tarafından evlat edinildi. 1752-1757 yılları arasında Zaragoza Escuelas Pías okulunda Goya’yla birlikte okudu; bu dönemde başlayan dostlukları Zapater’in 1803’teki ölümüne kadar devam etti.