Albert Serra – Lisandro Alonso Mektuplaşması

  • 18 Ekim 2014 / 14.00
  • 24 Ekim 2014 / 19.00

İspanya, Arjantin, 2011, DV, 16 mm, renkli, 169’
İspanyolca, İngilizce; Türkçe altyazılı

Katalan Albert Serra ve Arjantinli Lisandro Alonso sinemanın biçimsel açıdan en yenilikçi isimlerinden ikisi. Her ikisi de yalnızca bir filmle, önceki dönemden bir işe gönderme yapıyor ve birbirlerine doğrudan hitap etmeden her birinin yönetmenliği üzerine fikir üretiyorlar. Serra, iki buçuk saatlik Tanrı Bende Harikalar Yarattı’da (The Lord Worked Wonders In Me) Honor de cavallería’dan oyuncuları ve ekibini Don Kişot’un ayak izlerini takip etmeleri için La Mancha’ya götürüyor. Filmde bolca tartışma, yemek yeme ve durup bekleme anları var. Alonso, İsimsiz (Serra için Mektup)’ta (Untitled (Letter For Serra)) La libertad adlı filminde oduncuyu canlandıran başrol oyuncusuna eşlik etmek üzere La Pampa bölgesine bir kez daha gidiyor. Bu film başından sonuna söz içermeden ilerliyor, sonrasında gelecekteki bir film projesinin senaryosu yüksek sesle okunuyor.

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

José Luis Guerín – Jonas Mekas Mektuplaşması

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

Jaime Rosales – Wang Bing Mektuplaşması

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

Isaki Lacuesta – Naomi Kawase Mektuplaşması

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

Fernando Eimbcke – So Yong Kim Mektuplaşması

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

Albert Serra – Lisandro Alonso Mektuplaşması

Giorgio de Chirico

Giorgio de Chirico

De Chirico, Mart 1910’da, annesi ve erkek kardeşiyle birlikte Floransa’ya taşındı. De Chirico, ilk metafizik resmini yaptı: Santa Croce Meydanı’ndan esinlediği Bir Güz Öğleden Sonrasının Muamması’nı. 

ÇOK İŞ VAR YAPACAK <br>…lâkin zaman!

ÇOK İŞ VAR YAPACAK
…lâkin zaman!

Yitirilmiş bir dostun ardından ona, onun geride bıraktıklarına dönüp bakmak bugün bize ulaşanların izlerini sürerek ona dair, “eseri”ne dair bir şeyler yapmaya kalkışmak ne zor işmiş! Samih Rifat’ın, birbirimize seslendiğimizde kullandığımız unvanıyla “Samih Usta”nın fotoğrafları, filmleri, desenleri, çevirileri, şiirleri, kitapları ve defterleri etrafında, birlikte farklı kurumlarda mesai yaptığı arkadaşlarının çalıştığı Pera Müzesi’nde açılacak bir sergi ve başka bazı etkinlikler yapma  hazırlama sorumluluğunu üstlendiğimde doğrusu bu zorluğu sezmiş ama köklerinin ne denli derine inebileceğini tam olarak kavramamıştım. Birden fazla nedenle.

Varna Savaşı

Varna Savaşı

Stani̇sław Chlebowski 1864-1876 yılları arasında İstanbul’da Sultan Abdülaziz’in saray ressamı olarak çalıştı. Abdülaziz de sanatsal yeteneğe sahipti ve Chlebowski’nin yaratıcı sürecine aktif olarak katıldı.