Güzel Bir Hayat Düşlerken

  • 20 Ekim 2018 / 12.00
  • 27 Ekim 2018 / 18.00

Yönetmen: Danis Tanović
Oyuncular: Miki Manojlović, Mira Furlan, Boris Ler, Jelena Stupljanin
Bosna Hersek, Fransa, İngiltere, Slovenya, Almanya, Sırbistan, Belçika 2010, 113', renkli
Boşnakça, Sırpça, Hırvatça; Türkçe altyazılı
 
Savaşın hemen ertesinde, Hersek’in güneyinde küçük bir kasaba… Yıllar süren komünizmden sonra, yeni bir demokratik hükümet seçilmiş ve demek ki eski sistemin bütün günahkarları anında bağışlanmıştır. Bu, Divko Buntic için artık eve dönebileceği ve yıllar süren sürgün hayatından sonra küçük intikamlar dizisine girişebileceği anlamına gelmektedir. Geri döndüğünde, yanında kendisinden 40 yaş genç yeni karısı, yeni bir Mercedes, bir kara kedi ve çuvalla para vardır. Bir süreliğine Divko’nun kazandığı, paranın her şeye kadir olduğu görüntüsü ortaya çıkar. Ancak, hayat kontrolü ele alır.
 
Bu filmin gösterimleri ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır.

Belleğin Mirası: Danis Tanović

Tarafsız Bölge

Belleğin Mirası: Danis Tanović

Cehennem

Belleğin Mirası: Danis Tanović

Güzel Bir Hayat Düşlerken

Belleğin Mirası: Danis Tanović

Bir Hurdacının Hayatı

Belleğin Mirası: Danis Tanović

Saraybosna'da Ölüm

Güzel Bir Hayat Düşlerken

On Dokuzuncu Yüzyılda Gezgin Olmak

On Dokuzuncu Yüzyılda Gezgin Olmak

N’olmuş? işbirliğiyle hazırlanan yazı dizimiz devam ediyor. Kendilerini; “Bilindik N’olmuş? sorusunu her gün yeniden soruyor, karşımıza çıkan sayısız beklenmedik cevabı sizlerle paylaşıyoruz. 

Ailevi ve Ortak Kültürel Tarihler  <br> Njideka Akunyili Crosby

Ailevi ve Ortak Kültürel Tarihler
Njideka Akunyili Crosby

Pera Müzesi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) işbirliğiyle, 16 Eylül – 12 Kasım 2017 tarihleri arasında 15. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapıyor. Müzede 17 sanatçının eserleri yer alıyor. Bienal boyunca bu sanatçıları ve eserlerini blogumuzda ele alıyoruz!

Buram Buram Kahve Kokan 17 Instagram Hesabı

Buram Buram Kahve Kokan 17 Instagram Hesabı

Kahve o kadar uzun zamandır bizimle ki, onsuz bir sosyal yaşamı düşünmek güç. Hatta sanki onunla hiç tanışmasaydık da “Bu hayatta bir şey eksik ama adını koyamıyorum.” gibi bir hisse kapılırdık. Şakası bir yana, sizce nasıl oldu da kahve insanlık tarihinin farklı dönemlerinde hep kendine has bir yer edinmeyi ve gündelik yaşamımızda bu denli kök salmayı başardı?