José Luis Guerín – Jonas Mekas Mektuplaşması

  • 17 Ekim 2014 / 20.00
  • 31 Ekim 2014 / 20.00

İspanya, ABD, 2009–2011, HDV, DV, renkli, siyah ve beyaz, 99’
İspanyolca, İngilizce; Türkçe altyazılı


Sevgili Jonas, sevgili José Luis – sinema üzerine dokuz kısa filmden oluşan bu mektuplaşma, klasik tarzda bir selamlama ve veda içeriyor. Amerikan avangardının kıdemli ismi Jonas Mekas ve Katalan yönetmen José Luis Guerín dünyanın dört bir yanında kendi hayatlarından enstantaneleri filme alıyor; karda araba sürüşlerini, Ken ve Flo Jakobs’ı ya da New York caddelerindeki güvercinleri, boş bir sinema perdesindeki yansımaları veya Sloven film eleştirmeni Nika Bohinc’le yapılan dokunaklı bir sohbeti çekiyorlar. Çoğunlukla da film yapımı ve ikisinin birbirinden çok farklı olan çalışma metotları temayı oluşturuyor. Bu iki farklı mizaç arasındaki bir mektuplaşma - Guerín’in siyah ve beyazla stilize , Mekas’ın vahşi video kamerası – ama aynı zamanda, gerçek mektup arkadaşlarının bir çalışması.

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

José Luis Guerín – Jonas Mekas Mektuplaşması

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

Jaime Rosales – Wang Bing Mektuplaşması

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

Isaki Lacuesta – Naomi Kawase Mektuplaşması

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

Fernando Eimbcke – So Yong Kim Mektuplaşması

Sinematik Mektuplar<br/>Bir Yönetmenden Diğerine

Albert Serra – Lisandro Alonso Mektuplaşması

"Mimarlık ile Dans"

"Mimarlık ile Dans"

Sanırım Frank Zappa (bazıları bunu Laurie Anderson’ın söylediğini iddia ediyor) bir söyleşisinde “müzik üzerine yazmak mimarlık ile dans etmeye benzer” demiş. 

Mütevazı Bir Evrenin Ontolojisi

Mütevazı Bir Evrenin Ontolojisi

Dört bölümlük ‘Söylenen Şeyler’ yazı serisinin sonuna geldik – bu hafta çömleğin kendisi dile geliyor, ve söyleyecek çok şeyi var!

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri: Ay Havuzu <br>  Işın Beril Tetik

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri: Ay Havuzu
Işın Beril Tetik

Ela bir yıl önce, yedi dakikalığına ölmüştü. Küçük kardeşinin parktaki kum havuzunun içinde neşeyle oyun oynayışını seyrederken gelmişti ölüm ona. Tüm dünyasını bembeyaz yakıcı bir ışıkla kaplayan ani bir ışıma, bir canavarın kükreyişini andıran zalim bir gümbürtü…