Yönetmen: Tomer Heymann
İsrail, 2006, 80', HDD, renkli
İbranice, İngilizce; Türkçe altyazılı

Kağıt Bebekler, değişen küresel göç modellerini ve genişleyen aile kavramını İsrail’de yasadışı olarak yaşayan Filipinli trans seks işçilerinin bakış açısıyla işleyen bir belgesel film. Aileleri tarafından cinsel yönelimleri nedeniyle evlerinden kovulan bu bireyler, haftada 6 gün, günde 24 saat yaşlı Ortodoks Yahudi erkeklere günlük bakım hizmeti sunarak Filipinler'de bulunan, onları reddetmiş ailelerine göndermek üzere para kazanmaya çalışırlar. Haftada bir defa izinli oldukları gecede ise kozmopolit Tel Aviv'in sunduğu göreceli özgürlüğün sınırları içerisinde The Paper Dolls adını verdikleri grupta drag sanatçıları olarak kendi kişisel hayallerini gerçekleştirmek için çabalarlar. Sık sık zor çalışma koşullarıyla, sokak suçlularının tehditleriyle, terör kaynaklı bomba saldırısı korkusuyla ve sürekli karşı karşıya oldukları sınır dışı edilme tehlikesiyle baş etmek zorunda kalan The Paper Dolls, nadir bulunan bir ruh zenginliğini, insanlığı ve yaşam arzusunu film karesine sığdırmayı başarır.

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Bu Beni Biraz Korkutuyor

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Kağıt Bebekler

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Sevgilimi Ben Vurdum

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Taçsız Kraliçe

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Mr. Gaga

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Şimdi Kim Sevecek Beni?

Marcel Dzama’dan 5 Albüm ve 5 Film Önerisi

Marcel Dzama’dan 5 Albüm ve 5 Film Önerisi

Kanadalı sanatçı Marcel Dzama, illüstrasyon, video ve yerleştirme çalışmalarında müzik ve sinemaya sıkça başvuran bir isim. Pera Müzesi’ndeki “Ay Işığıyla Dans” başlıklı sergisi vesilesiyle, Dzama bu kez yaratıcı dünyasını besleyen kişisel bir izleme ve dinleme listesini sanatseverlerle paylaşıyor. Dzama’nın seçkisi, izleyiciyi bir sanatçının zihninde gezinmeye davet ederken, hem onun sanatsal referanslarını hem de kişisel tutkularını görünür kılıyor.

Heykele Geçiş

Heykele Geçiş

Manolo Valdés’in resimleri, maddesel bir mevcudiyet arayışındayken, bu arayış onun heykellerinde daha da belirgindir. Her geçen yıl, bu alanda daha üretken hale gelir. Günümüzde heykel, sanatçının zamanının ve çabalarının büyük bir bölümünü kapsıyor.

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.