Kodlamayla İstanbul Manzarası

Pera Yetişkin

  • 22 Şubat 2024 / 19.30

İstanbul’u kodlayabilir misiniz? İstanbul’un silueti ne çok hikâyeyi içinde barındırır. Aynı panoramaya bakan herkes farklı bir hikâyeyi görecek, kafasında farklı bir İstanbul çizecektir. Peki kodla bu panoramayı çizsek nasıl görünür? Çevrimiçi atölyede katılımcılar, onlara verilen farklı kodları kullanarak geometrik şekillerle teknolojik ortamda çizim yapmayı deneyimliyor. 

Not: Katılımcıların programlama bilmesi beklenmemektedir. p5.js programlama dili internet üzerinden kullanılacaktır, katılımcıların tablet ya da bilgisayarlarına herhangi bir program kurmasına gerek yoktur.

Atölye Yürütücüsü: Tuğçe Bilgin Sonay
Kontenjan
: 20 kişi
Süre: 90 dakika
Atölye Başına Katılım Bedeli: 150 TL

Etkinlik Zoom Meeting uygulaması üzerinden, çevrimiçi olarak gerçekleşecektir.
Detaylı bilgi: ogrenme@peramuzesi.org.tr

Tuğçe Bilgin Sonay hakkında
Doktorasını hesaplamalı biyoloji konusunda yaptıktan sonra eğitim görevlisi olarak New York, Columbia Üniversitesi’nde eğitim görevlisi oldu. Kodlama, bilim ve yoga derslerinin yanı sıra dünyanın önde gelen sanat okullarından Pratt Enstitüsü’nde yaratıcı kodlama dersleri vermektedir.

yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...

Cindy Sherman Bana Bak!

Cindy Sherman Bana Bak!

Bana Bak! “la Caixa” Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Portreler ve Diğer Kurmacalar sergimizle ilgili paylaşımlarımıza devam ediyoruz. Yazımız serginin “Kimliğe İlişkin Uzlaşımlar” başlıklı bölümünde yer alan sanatçı Cindy Sherman hakkında!

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.