CANAN
"Bir Mücadele Aracı Olarak Sanatçının Bedeni"

Sanatçı Konuşması

27 Ocak 2016 / 18:30

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil: Video Sanatı ve Pop Müzik İlişkisi sergisine paralel düzenlenen “Müzik Bedende” etkinlik programı kapsamında, biriken işbirliğiyle performans sanatını diğer sanat disiplinleriyle ilişkileri ve işbirlikleri çerçevesinde değerlendirmeyi hedefleyen bir konuşma serisi düzenleniyor. Bu kapsamda farklı disiplinlerde ürettiği işleriyle tanınan CANAN, Pera Müzesi’nde 27 Ocak Çarşamba günü saat 18:30’da "Bir mücadele aracı olarak sanatçının bedeni" başlıklı bir konuşma gerçekleştiriyor. CANAN, konuşmasında performanslarından ve pratiğinde performansın yerinden bahsediyor, sanatçının kendi kendini sahnelemesi, feminizm gibi konular performansla ilişkileri bakımından ele alınıyor.

CANAN hakkında
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’ndeki eğitimini 1998’de tamamlayan CANAN, İstanbul, Amerika ve Almanya’da çeşitli misafir sanatçı programlarına katıldı. Kişisel sergi ve projeleri arasında “Yalvarırım Bana Aşktan Söz Etme” Siyah Beyaz Galeri, Ankara (2014); X-ist’te gerçekleştirdiği “Türk Lokumu” (2012) ve “Bıyık Kedide de Vardır” (2010). Ayrıca "Tecrit" KIBLA Multimedia Center, Maribor (2010); “Bahname”, Masa Projesi, İstanbul (2007); “Perde Arkası”, Festival De Rode Loper, Amsterdam (2006); “…nihayet içimdesin”, İstanbul (2000) yer alır. CANAN İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor.

Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek ücretsiz etkinlik için yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır.


işbirliğiyle

Süreli Sergi

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil

Pera Müzesi, video sanatının pop müzik ile ilişkisini ele alan ve aralarındaki etkileşimlere odaklanan Bu Bir Aşk Şarkısı Değil: Video Sanatı ve Pop Müzik İlişkisi başlıklı bir sergi sundu.

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.

"Mimarlık ile Dans"

"Mimarlık ile Dans"

Sanırım Frank Zappa (bazıları bunu Laurie Anderson’ın söylediğini iddia ediyor) bir söyleşisinde “müzik üzerine yazmak mimarlık ile dans etmeye benzer” demiş. 

Bir Sanatçının Başarısı

Bir Sanatçının Başarısı

19. yüzyılın en özgün manzara ressamlarından Fransız sanatçı Félix Ziem’i ağırlıyoruz. Sergi, öncelikli olarak 19. yüzyıl resmine damgasını vurmuş bir sanatçı olan ve çoğunlukla deniz ve kentin iç içe geçtiği İstanbul’u ve Venedik’i konu alan resimleriyle bilinen Ziem’i, tüm yönleriyle tanıtmayı amaçlıyor. Blogumuz üzerinden de sanatçıyı ve sergideki eserleri incelemeye devam ediyoruz.