İdil Biret: Bir Harika Çocuğun Portresi

  • 8 Nisan 2015 / 17.00
  • 8 Nisan 2015 / 19.00

Yönetmen: Eytan İpeker / Görüntü Yönetmeni: Ercan Gümüş, Atilla Yüksel / Kurgucu: Eytan İpeker / Katılanlar: İdil Biret, Şefik Büyükyüksel, Claude Samuel, Nevit Kodallı, Özden Toker İnönü, Remy Stricker / Yapımcı: Yoel Meranda / Yapım Şirketi: Böcek Yapım, Kamara / Dünya Hakları: Kamara / Türkiye / 2015 / DCP / Renkli / 56’ / Türkçe, Fransızca, İngilizce, Almanca; İngilizce ve Türkçe altyazılı

İdil Biret’in müzik kariyeri Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye verdiği konserle başladı. Henüz 5 yaşındaydı. Adına çıkarılan özel bir yasayla, bir anda kendini Paris’te, tanımadığı bir şehirde, katı bir müzikal eğitimin içinde buldu. Hayatı pek çok efsanevi piyanistle kesişen Biret için Arthur Rubinstein "çalışını ilk duyduğumda gözlerimden yaş geldi’’ diyecekti. Biret ise her şeyden kaçıp uzaklara gitmenin hayalini kuruyordu. Çocukluk resimlerinden atonal doğaçlamalarına, İdil Biret’in kendine özgü enerjisi halen gizemini koruyor. “Bu belgeselde hedefimiz İdil’in kişisel ve samimi bir portresini yapmaktı. Evini dolduran kedi heykelleri bu anlamda önemli bir ipucu oldu. Meraklı olduğu kadar mesafeli gözlerle dünyaya bakan kediler…” – Eytan İpeker

İdil Biret’in katılımıyla.

34. İstanbul Film Festivali

İdil Biret: Bir Harika Çocuğun Portresi

34. İstanbul Film Festivali

Yeni Alman Canlandırma Sineması: 1. Program

34. İstanbul Film Festivali

Yeni Alman Canlandırma Sineması: 2. Program, Çocuk Canlandırma Filmleri

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.