Masum Büyücüler

  • 15 Şubat 2014 / 18.00
  • 19 Şubat 2014 / 19.00

YönetmenAndrzej Wajda
Oyuncular: Tadeusz Lomnicki, Krystyna Stypulkowska, Wanda Koczeska
Polonya, 87’, 1960, siyah-beyaz
Lehçe, Türkçe altyazıyla

Jerzy Andrzejewski’nin (Küller ve Elmaslar) senaryosundan yola çıkan ve çok genç bir Jerzy Skolimowski’ye (filmde bir boksörü canlandırıyor) yer veren filmde Wajda, yirmili yaşlarını süren bir grup Varşovalının tadını çıkardığı; motosikletler, kolay flörtler ve cazdan oluşan yumuşak bir bohem hayatını anlatıyor. Tıp fakültesinden yeni mezun olmuş Bazyli (Tadeusz Lomnicki), mesleğinden ilerlemekten çok davul çalmaya meraklı. Serseri arkadaşı Edmund (Zbigniew Cybulski), genç ve güze bir kadının ilgisini çekmek için Bazyli’den yardım istiyor, ama son tren de gittikten sonra kadını tren istasyonuna götüren Bazyli oluyor... Masum Büyücüler, 1950’lerin sonlarında Doğu Bloku ülkelerini etkisi altına almaya başlayan Stalin sonrası rahatlamayı çok iyi yakalıyor, bir yandan da özgürlüğün getirebileceği zevk ve korkular üzerine kafa yoruyor.

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Kanal

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Küller ve Elmaslar

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Gece Treni

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Meleklerin Rahibesi Joan

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Masum Büyücüler

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Sudaki Bıçak

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Zaragoza’da Bulunmuş El Yazması

Masum Büyücüler

İstanbul: Öncesi & Sonrası

İstanbul: Öncesi & Sonrası

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu’ndan seçtiğimiz, 1850’lerden 1980’lere tarihlenen İstanbul fotoğraflarındaki manzara ve mekanları, bu yerlerin günümüzdeki görünümleriyle birlikte sunuyoruz!

ÇOK İŞ VAR YAPACAK <br>…lâkin zaman!

ÇOK İŞ VAR YAPACAK
…lâkin zaman!

Yitirilmiş bir dostun ardından ona, onun geride bıraktıklarına dönüp bakmak bugün bize ulaşanların izlerini sürerek ona dair, “eseri”ne dair bir şeyler yapmaya kalkışmak ne zor işmiş! Samih Rifat’ın, birbirimize seslendiğimizde kullandığımız unvanıyla “Samih Usta”nın fotoğrafları, filmleri, desenleri, çevirileri, şiirleri, kitapları ve defterleri etrafında, birlikte farklı kurumlarda mesai yaptığı arkadaşlarının çalıştığı Pera Müzesi’nde açılacak bir sergi ve başka bazı etkinlikler yapma  hazırlama sorumluluğunu üstlendiğimde doğrusu bu zorluğu sezmiş ama köklerinin ne denli derine inebileceğini tam olarak kavramamıştım. Birden fazla nedenle.

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.