Küller ve Elmaslar

  • 15 Şubat 2014 / 16.00
  • 26 Şubat 2014 / 19.00

Yönetmen:  Andrzej Wajda
Oyuncular: Zbigniew Cybulski, Ewa Krzyzewska, Waclaw Zastrzezynski,Adam Pawlikowski, Bogumił Kobiela
Polonya 103’, 1958, siyah-beyaz
Lehçe, Türkçe altyazıyla

Film, Wajda’nın savaş üçlemesinin olağandışı son bölümünü oluşturan, kuşkuya yer bırakmayacak bir başyapıt ve savaş sonrası Avrupa sinemasının gerçek bir kilometre taşı. Jerzy Andrzejewski’nin romanından uyarlanan film, savaşın son, barışın da ilk gününde geçiyor; genç bir Vatan Ordusu askeri (bu, Zbigniew Cybulski’nin en ünlü rolüydü) bir Komünist yetkiliyi öldürmekle görevlendiriliyor. Savaş sonrası rejiminin tanımladığı geleceğiyle geçmişi arasında kalmış bir Polonya vizyonunun dikkatle işlenmiş siyasal nüanslarından daha önemlisi, geçiş dönemindeki bireylerin karşı karşıya kaldığı ve Wajda’nın her zaman büyük bir anlayışla ele aldığı ahlaki ikilemler. Cybulski’nin son derece “cool” performansı –kara gözlükler, dişlerinin arasında bir kibrit ve kadınlarla yaptığı gevezelikler- ona “Polonya’nın James Dean’i” lakabını kazandırmıştı.

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Kanal

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Küller ve Elmaslar

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Gece Treni

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Meleklerin Rahibesi Joan

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Masum Büyücüler

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Sudaki Bıçak

Polonya’dan Ustalar<br/>Polonya Film Okulu

Zaragoza’da Bulunmuş El Yazması

Küller ve Elmaslar

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.