Yönetmen: Marina Zenovich
Oyuncular: Andrew Braunsberg, Richard Brenneman, Douglas Dalton
ABD, İngiltere, 99’, 2008, siyah-beyaz, renkli
İngilizce, Türkçe altyazıyla
Dünyanın en ünlü yönetmenlerinden biri kendi filmlerinden birinde hapsolursa ne olur? Otuz yıl önce, Roman Polanski reşit olmayan biriyle cinsel ilişkiye girmekten mahkum edildi. Hapishanede 42 gün geçirdikten sonra Amerika’dan kaçtı ve oraya bir daha geri dönmedi. Belgesel bu karmaşık ve tartışma yaratan davayı yeniden açıyor ve davanın etrafında şekillenen efsanelerin birçoğunu sorguluyor. Davada merkezi rol oynayan kişilerin çoğuyla yapılmış röportajlardan faydalanan film, ABD’deki yasal sistem ve medyanın işleyişiyle ilgili önemli sorular soruyor. Aynı zamanda, Polanski’ye bir ders vermekte kararlı bir adam olan hakim Laurence Rittenband’ın oynadığı role de eğiliyor. Filmde, ana katılımcıların çoğu Polanski davasının çok kötü bir biçimde yürütüldüğünü düşünüyor. İlk iddia makamını yürüten savcı yardımcısı Roger Gunson, hakim Rittenband’ın tutumu hakkındaki kişisel şüphelerini ortaya koyuyor. Gunson, Polanski’nin “bu koşullarda” kaçmasına şaşırmadığını belirtiyor. Polanski’nin avukatı Douglas Dalton 30 yıllık sessizliğini bozuyor ve Polanski’nin en sonunda kaçmasına sebep olan sahne arkasındaki olağanüstü manevraları açıklıyor. Artık, annesinin en başta polisi hiç aramamış olmasını dilediğini söyleyen davanın merkezindeki kadın Samantha Geimer’ı da dinliyoruz. Polanski davası, üzerinden otuz yıl geçmesine rağmen güçlü duygular uyandırmaya devam ediyor. Roman Polanski: Aranan ve Arzulanan gerçekte olan olayların bugüne kadar hiç anlatılmamış hikayesi.
Resimdeki kişi, delici bir bakışla seyirciye bakarken, dörtte üç konumda resmedilmiştir. Resmin arka planı gri; boğa güreşçisinin giysisi, saçları ve başlığı ise siyahtır. Yakanın ve dantel süsün beyazı göz alıcıdır ve tenin solgun pembesi içinde, dudaklar, yanaklar ve burundaki bazı daha yoğun, küçük fırça vuruşları dikkati çeker.
Kahve o kadar uzun zamandır bizimle ki, onsuz bir sosyal yaşamı düşünmek güç. Hatta sanki onunla hiç tanışmasaydık da “Bu hayatta bir şey eksik ama adını koyamıyorum.” gibi bir hisse kapılırdık. Şakası bir yana, sizce nasıl oldu da kahve insanlık tarihinin farklı dönemlerinde hep kendine has bir yer edinmeyi ve gündelik yaşamımızda bu denli kök salmayı başardı?
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 100 TL
İndirimli: 50 TL
Grup: 80 TL (toplu 10 bilet ve üstü)