Seslerin Senfonisi: The Velvet Underground ve Nico

  • 20 Haziran 2014 / 20.30
  • 21 Haziran 2014 / 19.00

Seslerin Senfonisi: The Velvet Underground ve Nico, 1966, 66’
16 mm film, siyah beyaz, sesli 
16 mm’den DVD’ye transfer
The Andy Warhol Museum, Pitssburgh Koleksiyonu 
Katkı The Andy Warhol Foundation for the Visual Arts, Inc.
©2014 The Andy Warhol Museum, Pittsburgh, PA, bir Carnegie Institute Müzesi 
Tüm hakları saklıdır. 

Warhol’un artık klasikleşmiş, 1966 tarihli müzik belgeseli için eleştirmenler “sonsuza dek şık” derken, biyografi yazarı Victor Boris’e göre “The Velvet Unerground’un en iyi görsel kaydı”ydı. “Factory”de bir prova sırasında kaydedilen ve Ocak 1966’da çekilen film, grubu büyük olasılıkla “Film-Makers’ Cinematheque” bodrum salonundaki açılış konserleri için prova yaparken gösteriyor. Warhol’un gruba tanıştırdığı Alman şarkıcı ve oyuncu Nico bir tabureye oturmuş tef çalıyor, oğlu Ari ise yerde ayaklarının dibinde oyun oynuyor. İki bobinde çılgın kamera numaraları ve psikedelik zumlamalar görülüyor, bu da filmin The Velvet Underground sahnedeyken, çift ekran olarak arkalarında gösterilmek üzere çekilmiş olduğunu düşündürüyor.

Yeraltından Filmler<br/>Andy Warhol + Lou Reed

Chelsea Kızları

Yeraltından Filmler<br/>Andy Warhol + Lou Reed

Vinil

Yeraltından Filmler<br/>Andy Warhol + Lou Reed

Seslerin Senfonisi: The Velvet Underground ve Nico

Seslerin Senfonisi: The Velvet Underground ve Nico

Bergman’da Yüzler/ Aynalar/ İllüzyonlar

Bergman’da Yüzler/ Aynalar/ İllüzyonlar

Şöyle bir proje hayal edin: Birisi çıkıp, Bergman filmlerinde, perdede yüzlere yakın plan yapılan dakikaları saysın, sonra da bu sayıyı onun tüm filmlerinin süresine oranlasın. Benim hissim o ki, ortaya hiç de azımsanamayacak büyüklükte bir oran çıkacaktır. 

Jean-Léon Gérôme: Değişim Çağında Kültürel Etkileşimler

Jean-Léon Gérôme: Değişim Çağında Kültürel Etkileşimler

Jean-Léon Gérôme, 19. yüzyıl ikinci yarısının en tanınmış sanatçıları arasında yer alır. Akademik resmin en ateşli savunucularından olan Gérôme, İzlenimcilik gibi modern akımlara karşı kişisel bir savaş yürütmüştür. Yaşamının son dönemlerinde, karşı çıktığı akımların yükselişiyle eski popülerliğini kaybetmeye başlasa da 20. yüzyılda da pek çok başka akademik ressam gibi unutulup gitmemiştir. 

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.