17 Temmuz - 1 Ekim 2006
Sanatçı için el, nesneyle üretken bir bağlama sahiptir. El, fırçayı iyi kullanmalı, çamuru şekillendirirken mahareti önde tutmalıdır. Kemanın telleri, piyanonun tuşları nasıl en iyi sesi verir parmaklar onu bulmalıdır. El burada düşünceyi ve duyguyu arar; bulur bulmaz ise tüm iştahına rağmen sesin, rengin veya biçimin sofrasından zamanında kalkmalıdır; kalkmazsa dengesini yitirmiş her şey gibi zarara uğrar.
Tasarımcının eli, elle nesne arasındaki ilişkiyi önemser. Belki de nesneyle olan ilişkisi, elle olan ilişki süzgecinden geçerek oluşur. Çünkü insan-nesne ilişkisinde tutmak ve kullanmak hayli önceliklidir. Fakat ister sanat ister tasarımdan söz edelim, elin malzeme ve ürünle ilişkisinde yaratıcı potansiyelle ilişkisi olmazsa o zaman el iyi bir aletten öte değildir. Bu bakımdan yüreğin, beynin, bunların toplamı olan birikimlerin öngördüğü yaratıcı potansiyelin itirafçısıdır el…
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’yle Pera Müzesi ortak bir proje üstünde uzlaştıklarında, bu serginin fakültenin on bölümünü de kapsaması ve son sınıf işlerinden oluşması bu projenin koşulları arasına alındı. Disiplinler arası bu serginin enerjik ve çok renkli bir bütün oluşturacağı kesindi. Ancak bu sergiyi ortak bir temanın çerçevelemesi, bu farklı teknik ve disiplinli bütünü birbirine bağlayacaktı. Bu görüşle EL/LE başlığına karar verildi. Bu başlığın seçiliş nedeni, bir anlam genişliği sunmasındaydı.
EL/LE sergisi, resim, heykel, grafik, seramik, endüstri ürünleri, iç mimarlık, tekstil, fotoğraf, sinema, geleneksel el sanatları alanlarının yarattığı zenginlikte buluştu. Sanatçı ve tasarımcılar elleriyle “el”i anlatıyorlardı. Yaratıcıların ele avuca sığmaz enerjileri el’i hangi anlamlarıyla güzelleştirecektir? Serginin, bu sorunun yanıtı olduğu kesin.
Sanatçı için el, nesneyle üretken bir bağlama sahiptir. El, fırçayı iyi kullanmalı, çamuru şekillendirirken mahareti önde tutmalıdır. Kemanın telleri, piyanonun tuşları nasıl en iyi sesi verir...
Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinin eserlerinin önemli bir bölümü sosyo-politik, ekonomik ve kültürel çağdaş gerçeklerin çoğunlukla acı verici yönleriyle uğraşıyor, bu konuda bir farkındalık yaratıyor, bize sesleniyor, bizi uyarıyor, tartışma yaratıp bize yeni yorumlar sunuyor.
Isabel Muñoz, dünyanın çeşitli coğrafyalarından insanları ve kültürleri konu alan etkileyici monokromatik portreleriyle tanınan, çalışmaları dünya çapında çok sayıda galeri ve müzede sergilenmiş İspanyol bir fotoğrafçı. Bana göre Muñoz'un fotoğraflarının uluslararası alanda bu denli önem taşımasının başlıca nedeni, özellikle farklı kültürlerin doğasını ve estetiğini yansıtmak üzere çektiği portrelerinde kendini gösteren olağanüstü yeteneği.
Nam June Paik video sanatının öncülerinden biriydi (1932- 2006). Warhol ile Nameth’in, rock, film ve performansı birleştiren saykodelik happening’lerle deneysel çalışmalar yaptığı sıralarda video sanatının öncüleri Nam June Paik, Stephen Beck, Eric Siegel ve Steina Vasulka’nın aynı konularda deneyler yapmış olması ilginçtir.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 300 TL
İndirimli: 150 TL
Grup: 200 TL (toplu 10 bilet ve üstü)