“Bu Kino Çox Gözal”
Azerbaycan Sineması

24 Ocak - 2 Şubat 2014

Pera Film, Avrupa Azerbaycan Topluluğu (The European Azerbaijan Society - TEAS) işbirliğiyle, Azerbaycan sinemasının yönelimlerini sergileyen sekiz filmlik bir seçkiyi, Bu Kino Çox Gözal’ı sunuyor.

Fransız Lumiere kardeşlerin Cinematographe’ı icat etmesi ve patentini almasından kısa bir süre sonra, 1879’dan beri Bakü’deki petrol sahalarını aktif olarak belgeleyen Fransız girişimci, fotoğrafçı ve kameraman Alexandre Michon, bu şehrin hareketli görüntülerini çekmeye başladı. İlk filmini 1898’de çekti. Belçikalı Pirone kardeşler Bakü’ye gelip 1915’te Filma adında bir anonim şirket kurduktan sonra Azerbaycan’daki film endüstrisi hızla büyüdü. Pirone kardeşler ayrıca Bakü, Yerevan ve Tiflis’te film dağıtım büroları kurdu, Rus yönetmen ve film yapımcısı Boris Svetlov’u davet etti, Svetlov daha sonra çok ünlenen bazı filmler yönetti ve yapımını gerçekleştirdi. Bakülü petrol baronlarının maddi desteğini alan Svetlov, 1915’te Azerbaycan sinemasının ilk uzun metrajlı filmini yönetti – Petrol ve Milyonlar Diyarı, daha sonra Fikret Aliyev tarafından Kızıl Uçurum adıyla 1980’de yeniden çekildi. Bir yıl sonra Svetlov, Arşın Mal Alan (Üzeyir Hacıbeyov) adlı ilk müzikal komediyi çekti. Bu sessiz filmde kadın rollerini de erkekler oynuyordu. Film yıllar sonra, 1945’te, sesli olarak ve kadın oyuncularla yeniden çekildi. Sovyet öncesi dönemde Azerbaycan filmleri genel olarak işçilerin yaşamına, petrol sahalarına ve devrime odaklandı. 1920’de Sovyet yönetimi kurulduktan sonra Azerbaycan SSC sinemasını millileştirmeye karar verdi. 1922’de ilk sinema fabrikası kuruldu ve 1923’te Azerbaycan Foto-Film Müdürlüğü adını aldı. Bu dönemde en ünlü ve en sevilen filmler müzikal komediler oldu. Svetlov’un Arşın Mal Alan’ının 1945’te (ve 1965’te) yeniden çekilmesi, bu türün popülerleşmesine katkıda bulundu, sonraki yıllarda Randevu (1955), Bahtiyar (1955), Bu Değilse O (1965), Ahmet Nerede? (1964) ve Kaynana (1978) gibi filmler yapıldı.

Azerbaycan’ın 1991’de bağımsızlığını kazanmasının ardından ülke sineması yeni bir aşamaya geçti. 1990’ların başından beri ülke, devasa petrol ve doğal gaz rezervlerinden elde ettiği gelirin giderek artan bir bölümünü kültürel projelere aktarıyor ve etkileyici sonuçlar elde ediyor. 2010’da ilk, film sektörü vakfının kurulmasından sonra da dikkatini sinemaya vermeye başladı. Komedinin hala popüler olmasına karşın (Şanslı Yüzük, 1991, Aç Ahmaklar 1993 vs.), daha ciddi konular da ele alındı. 1990’dan bu yana 1000’in üzerinde film yapıldı. Son 5-6 yılda Bakü’de yeni sinemalar açıldı, eskileri yenilendi, kamuoyunun ilgisi sinemaya çekildi. Azerbaycan sinemasının son derece parlak tarihinde yetenekli oyuncular ve film yönetmenleri var, gerekli ilgi ve finansmanla Azerbaycan film endüstrisi daha da ileriye gitmeyi hedefliyor.

24 Ocak

17.00 Buta

19.00 40. Kapı

25 Ocak

14.00 Çövkan

Çölcü

16.00 Arşın Mal Alan

29 Ocak

19.00 Çövkan

Çölcü

30 Ocak

17.00 Kale

19.00 Kutsal Hayvan

31 Ocak

17.00 40. Kapı

19.00 Kale

1 Şubat

14.00 Kutsal Hayvan

16.00 Buta

18.00 Yarasa

2 Şubat

14.00 Yarasa

16.00 Arşın Mal Alan

Arşın Mal Alan

Arşın Mal Alan

Yarasa

Yarasa

Buta

Buta

Kale

Kale

Kutsal Hayvan

Kutsal Hayvan

40. Kapı

40. Kapı

Çövkan

Çövkan

Çölcü

Çölcü

“Bu Kino Çox Gözal”
Azerbaycan Sineması

Pera Film, Avrupa Azerbaycan Topluluğu (The European Azerbaijan Society - TEAS) işbirliğiyle, Azerbaycan sinemasının yönelimlerini sergileyen sekiz filmlik bir seçkiyi, Bu Kino Çox Gözal’ı sunuyor.

Bir Fotoğrafçı Biyografisi Pascal Sebah

Bir Fotoğrafçı Biyografisi Pascal Sebah

1857’de Beyoğlu Postacılar Caddesi’nde “El Chark Societe Photograhic” adlı bir stüdyo açan levanten kökenli Pascal Sébah, 1860 yılında fotoğraf tekniğini iyi bilen ve bu alanda Paris’te çalışmalar yapmış A. Laroche adında bir Fransızla birlikte çalışmalarını sürdürmek üzere Rus Elçiliği’nin bitişiğindeki stüdyosuna taşınır...

Leonardo’nun Atı

Leonardo’nun Atı

Leonardo da Vinci, 1493’te, tam 500 yıl önce, Milano Dükü Ludovico il Moro’nun 12 yıl önce babasının anısına sipariş ettiği atlı anıtın (doğal büyüklüğün 4 katı boyda) dökümü için hazırlıkları bitirmek üzereydi.

Büyük Birader’i Çiftdüşünüyoruz! 1984′ten 11 Alıntı

Büyük Birader’i Çiftdüşünüyoruz! 1984′ten 11 Alıntı

Çiftdüşün Çiftgörü sergimiz George Orwell’ın 1984 romanında kullandığı “Çiftdüşün” kavramına bir göndermeyle isim buldu ve aralarında Tracey Emin, Marcel Dzama, Anselm Kiefer, Bruce Nauman, Raymond Pettibon ve Thomas Ruff gibi isimlerin yanı sıra Türk sanatçıların da yer aldığı seçki, çoğulcu düşünmenin izini sanat eserleri üzerinden sürdü.