Yönetmen: Andrey Tarkovski
Oyuncular: Margarita Terekhova, Filipp Yankovsky, Ignat Daniltsev, Larisa Tarkovskaya, Alla Demidova
Sovyetler Birliği, 1975, 106’, renkli
Rusça, Türkçe altyazılı
Bir başyapıt olarak bütün zamanların en iyi filmleri arasında yer alıyor. Başından geçmemiş belalar yok. Senaryosu reddedilmiş, film de çekildikten sonra reddedilmiş. Ancak 1975’te Cannes Film Festivali’nde gösterilmiş ve ‘değeri’ kabul edilmiş. Düz anlatımı olmayan, ölmekte olan bir şairin (Tarkovski’nin babası) anılarına dayalı olduğu duygusunu uyandıran (aslında babası kendisinden üç yıl sonra öldü), hem Tarkovski ailesinin, hem de 20. yüzyılda Rus halkının başından geçenleri anlatan bir film. Filmde, çocukluk anılarıyla çağdaş görüntüler, düşlerle haber programlarının imgeleri birbirini izler. Renkli, siyah-beyaz, sepya görüntüler izleyici farkında bile olmadan birbirine bağlanır. İzlenmesi gereken bir kilometre taşı.
"Tarkovsky’nin ilk filmlerini keşfetmem, tam bir mucizeydi. Kendimi daha önceden hiç anahtarlarına ulaşamadığım bir kapının önünde buldum. Her zaman açıp ötesine geçmek istediğim bir kapı… Sonunda biri, nasıl söyleyeceğimi bilemediğim şeyleri ifade etmişti. Benim için Tarkovsky en büyük film yapımcısıdır.”
Dört bölümlük ‘Söylenen Şeyler’ yazı serisinin sonuna geldik – bu hafta çömleğin kendisi dile geliyor, ve söyleyecek çok şeyi var!
Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 80 TL
İndirimli: 40 TL
Grup: 60 TL (toplu 10 bilet ve üstü)