Bellekvari: KuirFest'in Sözlü Tarihi

Yönetmenler: Asya Leman, Sumru Kesik
Türkiye, 2024, 70’, DCP, renkli
Türkçe; İngilizce altyazılı 

Belgesel, 2011’den bu yana Ankara’da gerçekleştirilen Türkiye’deki ilk ve tek LGBTİ+ filmleri festivali KuirFest’in kuruluşundan günümüze varan hikâyesine odaklanır. KuirFest’in kurucuları, festivalde emeği geçen gönüllü ve çalışanlarıyla yapılan röportajlarda festivalin 14 yıla yayılan serüvenini, Türkiye’nin politik iklimiyle şekillenen kültür-sanat ortamı anlatılır. Bu izlekte, festivale katkı sunan bireylerin Türkiye’de her yıl gitgide artan LGBTİ+’lara yönelik baskı ve şiddete karşı politik özneler olarak ürettikleri direniş pratiklerinin KuirFest’le beraber nasıl bir örgütlenme biçimine dönüştüğü bu bir aradalığın güçlendiren yönleri ön plana çıkarılarak anlatılır.

KuirFest’in Pembe Hayat Derneği ile kurulan öz örgütlenme bağlantısı, Ankara lubunyasıyla olan bağı ve buradan aldığı kültürel sermayesini, sanat yoluyla örgütlenme pratiği geliştirerek güçlü bir politik söze dönüştürür. 2017 yılından itibaren her yıl uygulanan yasaklara ve ağır sansür engellerine karşı direnişini sürdüren festival Türkiye’de yaşayan ve kültür ve sanat alanına ilgi duyan, bu alanda üretim yapmak isteyen birçok lubunya için alan açar. KuirFest’in, iktidar grupları tarafından varoluşları kriminalize edilen lubunyalara karşı kurumsallaşmış bir nefret üretilmesine rağmen nasıl kendini devam ettirebildiğinin sırları bu belgesel film çalışmasıyla gün yüzüne çıkıyor.

Yüzeydeki baskı ve zorlukların ötesine bakarak, KuirFest’in kuruluş amacına ve direniş pratiğinin temelindeki saf niyete pencere açan belgesel, 13. edisyonuyla gerçekleşen festivalin “Aslına Rücu” temasını merkeze aldı. Aynı zamanda tarihsel bir sürekliliği ve direnişin köklerini hatırlatmayı ve hafızalaştırmayı amaçlıyor. Bellekvari: KuirFest’in Sözlü Tarihi, varlığının yalnızca bir film festivali değil, aynı zamanda bir mücadele alanı olduğunu; geçmiş ve bugün arasındaki bağlantıyı tanıklıkların anlatısıyla kurmaya çalışıyor.

Film ekibinin katılımıyla gerçekleşecektir.

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Bellekvari: KuirFest'in Sözlü Tarihi

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

100: İnsan Apoyevmatini ile Doğar, Apoyevmatini ile Ölür

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Mardiros'dan Bu Yana

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Kavak Ağacının Gölgesinde

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

E Blok Daire 5

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Bir Garip Rüya Rengi

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Ezda

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Domates Biber Depresyon

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Sürgün Asla Bitmez

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Bir Arkadaşlık Hatırası

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Seva

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Bazen Hep Birlikte

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

İris Yürüyüşü

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Biz Radyoyu Çok Sevdik

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Elibirlik: Yırcalı Kadınlar

DOCUMENTARIST <br>18. İstanbul Belgesel Günleri

Traugott

ÇOK İŞ VAR YAPACAK <br>…lâkin zaman!

ÇOK İŞ VAR YAPACAK
…lâkin zaman!

Yitirilmiş bir dostun ardından ona, onun geride bıraktıklarına dönüp bakmak bugün bize ulaşanların izlerini sürerek ona dair, “eseri”ne dair bir şeyler yapmaya kalkışmak ne zor işmiş! Samih Rifat’ın, birbirimize seslendiğimizde kullandığımız unvanıyla “Samih Usta”nın fotoğrafları, filmleri, desenleri, çevirileri, şiirleri, kitapları ve defterleri etrafında, birlikte farklı kurumlarda mesai yaptığı arkadaşlarının çalıştığı Pera Müzesi’nde açılacak bir sergi ve başka bazı etkinlikler yapma  hazırlama sorumluluğunu üstlendiğimde doğrusu bu zorluğu sezmiş ama köklerinin ne denli derine inebileceğini tam olarak kavramamıştım. Birden fazla nedenle.

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”

Charlotte Wells’ten Bir Not

Charlotte Wells’ten Bir Not

Hafıza güvenilmesi güç bir şeydir: ayrıntılar belirsizleşir ve öngörülemez bir hâl alır. Hatırlamak için gayret ettikçe daha az şey görürsünüz. Kendisini durmadan çürüten bir hafızanın anısı... Son zamanlarda kendimi, duyguların daha dirençli olduğu noktasında ikna etmeye çalışırken buluyorum; ne var ki bu, epey zor bir iş.