Berlin’in Varoşları

  • 29 Mayıs 2019 / 19.00
  • 16 Haziran 2019 / 16.00

Yönetmen: Gerhard Lamprecht
Oyuncular: Bernhard Goetzke, Paul Bildt, Aud Egede-Nissen, Arthur Bergen
Almanya, 1925, 115', DCP, siyah-beyaz 
Diyalogsuz 

Gerhard Lamprecht imzalı uzun metrajlı bir film olan Berlin’in Varoşları, Alman ressam Heinrich Zille’nin Berlin’deki sosyal yaşam betimlemesini beyaz perdeye aktarıyor. 1925 yapımı film, hapisten yeni çıkmış ve tekrar topluma karışmakta zorlanan mühendis Robert Kramer’ın hikâyesini anlatıyor. Hayatına son vermek isteyen Kramer’a, seks işçisi Emma engel oluyor. Sinema tarihinde Alman sinemasının 1903 – 1931 yılları arasındaki eserlerini derlediği çok ciltlik eseri Deutsche Stummfilme ile tanınan Gerhard Lamprecht, 1963 yılında Berlin’deki Deutsche Kinematek film müzesini kurdu.

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Berlin’in Varoşları

Berlin – Yuva Denilen Şehir

M

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Berlin’de Bir Yerde

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Milyonda İki

Berlin – Yuva Denilen Şehir

45 Doğumlu

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Kaygı

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Ostkreuz

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Gece Kesişen Yollar

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Berlin Almanya’dadır

Gerçekler Acıtır!   Küratör Anlatıyor: Günümüz İmgeleri

Gerçekler Acıtır! Küratör Anlatıyor: Günümüz İmgeleri

Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinin eserlerinin önemli bir bölümü sosyo-politik, ekonomik ve kültürel çağdaş gerçeklerin çoğunlukla acı verici yönleriyle uğraşıyor, bu konuda bir farkındalık yaratıyor, bize sesleniyor, bizi uyarıyor, tartışma yaratıp bize yeni yorumlar sunuyor.

Oryantalist Resimlerde İstanbul Boğazı

Oryantalist Resimlerde İstanbul Boğazı

Kenti kuzeyden güneye bölen, iki kıtayı ayıran, İstanbul’u batılı ressamlar için çok özel kılan Boğaz, batılı ressamlar için kentin en pitoresk görünümlerini sunar. Kimi zaman, örneğin Ziem’in resimlerinde olduğu gibi masalsı bir İstanbul atmosferi yaratırken en önemli unsurlardan biri Boğaz’dır. 

Tigran Mansurian ile bir söyleşi - Nairi Galstanian

Tigran Mansurian ile bir söyleşi - Nairi Galstanian

 Dünya çapında yankı bulan film üzerine Andrey Tarkovski, Parajanov’u “bir dahi” olarak nitelendirirken Michelangelo Antonioni ise “çarpıcı, mükemmel bir güzellik” olarak tanımladığı filme ilişkin, “Bana kalırsa Parajanov, dünyanın en iyi yönetmenlerinden biri” değerlendirmesinde bulundu. Filmin müziklerini besteleyen ve bu vesileyle yeni, müzikal bir dil icat eden Ermeni besteci Tigran Mansurian ise, Sayat-Nova’yı “evrensel bir öneme sahip, olağanüstü bir olay” olarak tanımladı.