Cennet: Aşk

  • 19 Haziran 2018 / 19.00
  • 18 Temmuz 2018 / 19.00

Yönetmen: Ulrich Seidl
Oyuncular: Margarethe Tiesel, Peter Kazungu, Inge Maux, Dunja Sowinetz
Avusturya, Almanya, Fransa, 2012, 120', renkli, Almanca, İngilizce, Swahili; Türkçe altyazılı
 
Ulrich Seidl´in “Cennet” üçlemesi, cennetin dünyevi aşkta olduğuna inanan Teresa´yla açılıyor. Kenya tatilinde bir plaj çapkınından diğerine, bir hayal kırıklığından ötekine geçen Teresa, sonunda plajlardaki aşkın tamamen ticari olduğunu fark eder. Film seks turizmi üzerinden, yaşlı kadın-yaşlı erkek ve Afrika ile Avrupa kavramlarına, cinselliğin pazar değerine, ten renginin gücüne ve başkalarını sömürmekten başka şansı olmayan sömürülenlerin hikâyesine odaklanıyor. Zor Günler gibi ödüllü filmlerin ve pek çok belgeselin yönetmeni Ulrich Seidl, üçlemesini aynı ailedeki üç kadının çıktığı farklı tatiller üzerinden kurgulamış.

Kumsalda

Bay Hulot'nun Tatili

Kumsalda

Ne Sihirdir Ne Keramet

Kumsalda

Günaydın Hüzün

Kumsalda

Macera

Kumsalda

Venedik'te Ölüm

Kumsalda

Pauline Plajda

Kumsalda

Yaz Hikâyesi

Kumsalda

Sonsuzluk ve Bir Gün

Kumsalda

Lucía

Kumsalda

Kinetta

Kumsalda

Agnès'in Plajları

Kumsalda

Elly Hakkında

Kumsalda

Cennet: Aşk

Kumsalda

Mavi Dalga

Kumsalda

Bu Sahilde

Cennet: Aşk

İstanbul: Öncesi & Sonrası

İstanbul: Öncesi & Sonrası

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu’ndan seçtiğimiz, 1850’lerden 1980’lere tarihlenen İstanbul fotoğraflarındaki manzara ve mekanları, bu yerlerin günümüzdeki görünümleriyle birlikte sunuyoruz!

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Üryan, Çıplak, Nü: Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü sergisi kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi yazarı, Marmara ve Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazlı Pektaş’ın, serginin küratörü Ahu Antmen ile yaptığı ve kısa hali Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajın tamamını paylaşıyoruz.

ÇOK İŞ VAR YAPACAK <br>…lâkin zaman!

ÇOK İŞ VAR YAPACAK
…lâkin zaman!

Yitirilmiş bir dostun ardından ona, onun geride bıraktıklarına dönüp bakmak bugün bize ulaşanların izlerini sürerek ona dair, “eseri”ne dair bir şeyler yapmaya kalkışmak ne zor işmiş! Samih Rifat’ın, birbirimize seslendiğimizde kullandığımız unvanıyla “Samih Usta”nın fotoğrafları, filmleri, desenleri, çevirileri, şiirleri, kitapları ve defterleri etrafında, birlikte farklı kurumlarda mesai yaptığı arkadaşlarının çalıştığı Pera Müzesi’nde açılacak bir sergi ve başka bazı etkinlikler yapma  hazırlama sorumluluğunu üstlendiğimde doğrusu bu zorluğu sezmiş ama köklerinin ne denli derine inebileceğini tam olarak kavramamıştım. Birden fazla nedenle.