Gece

  • 24 Haziran 2017 / 18.00
  • 30 Haziran 2017 / 21.00

2014 | 95’ | Zhou Hao

Gece, aynanın önünde duran genç bir adamın gecesi. Her akşam görüntüsüne bir değer biçiyor, yeni bir gömlek giyiyor ve yarı-karanlık bir sokakta beklemek üzere dairesinden ayrılıyor. Bir gece, şehrin bu bölgesine yabancı, kendisiyle aynı yaşlarda bir kadın fahişeyle tanışıyor. Bedenlerini birbirlerine kiralıyor olduklarını önemsemeden flörtleşiyor, sokaklarda birlikte gezinmeye başlıyorlar ve kendilerine birer çiçeğin ismini yakıştırıyorlar: Genç adam kendine Tuberose (sümbülteber), genç kadın kendine Narcissus (nergis) diyor. Aralarına giren yabancıların bir adı, bir yüzü yok - ta ki tek gecelik bir yabancı, Rose (gül) adındaki adam, Tuberose’a aşık olana kadar. Narcissus’un yardımıyla Rose, tüm cazibesini bu genç seks işçisinin kalbini kazanmak için kullanıyor. Tuberose serinkanlılığını korumaya çalışsa da, ilgisiz kalması gittikçe zorlaşıyor. Aynı zamanda başrolde izlediğimiz 21 yaşındaki genç yönetmen Zhou Hao, yakınlaşma arayışındaki bu üç uyumsuzu tanımladığı bu ilk filminde, Jean Genet’vari bir şiirsel yoğunluğu gözler önüne seriyor. Tayvanlı şarkıcı Teresa Teng’in aşk şarkıları, Gece’nin kahramanının kalbinin derinliklerine kitlediği duyguları hissetmesine yardımcı oluyor.

Aşk Doğudan Yükselir<br>Kuir Çin Sineması

Gökkuşağı Baba

Aşk Doğudan Yükselir<br>Kuir Çin Sineması

Bizim Hikâyemiz

Aşk Doğudan Yükselir<br>Kuir Çin Sineması

Gece

Aşk Doğudan Yükselir<br>Kuir Çin Sineması

Lezbiyen Pornosu Çekmek İstiyorum

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Rineke Dijkstra Bana Bak!

Rineke Dijkstra Bana Bak!

“Portre insanlık durumunun dışından ve de içinden bahseder, bir kişinin fiziği kadar psikolojisini de yansıtır –ya da yansıtmalıdır.”

Heykele Geçiş

Heykele Geçiş

Manolo Valdés’in resimleri, maddesel bir mevcudiyet arayışındayken, bu arayış onun heykellerinde daha da belirgindir. Her geçen yıl, bu alanda daha üretken hale gelir. Günümüzde heykel, sanatçının zamanının ve çabalarının büyük bir bölümünü kapsıyor.