Hayatta Kalmak İçin

  • 2 Aralık 2017 / 16.00
  • 3 Aralık 2017 / 18.00

Yönetmen: David France
Oyuncular: Peter Staley, Larry Kramer, Iris Long, Ed Koch
ABD, 2012, 110', renkli
İngilizce; Türkçe altyazılı
 

Direncin, mücadelenin ve örgütlenmenin çarpıcı bir örneği olan 2012 yapımı ABD belgeseli Hayatta Kalmak İçin; TAG (Treatment Action Group) ve ACT UP (AIDS Coalition to Unleash Power) organizasyonlarını, HIV pozitif olan bireylerin toplumsal ayrımcılığa karşı verdiği mücadeleyi ve bu dönemde ABD politikalarıyla karşılaşılan husumeti sergiliyor. AIDS’in ortaya çıktığı yıllarda ACT UP ve TAG gibi öncü aktivist grupların insanlarla AIDS hakkında konuşarak onları önleyici ilaçlar için fon ayırmaya nasıl ikna ettikleri ve farkındalık sağladıkları anlatılıyor. Belgesel bu konuyu özellikle ihmalkar ABD politikaları çerçevesinde ele alıyor. 85. Oscar Ödülleri’nde “En İyi Belgesel” kategorisinde aday gösterilmişti.

Buradayım!<br>Dünya AIDS Günü

Mapplethorpe: Fotoğrafa Bak!

Buradayım!<br>Dünya AIDS Günü

Hayatta Kalmak İçin

Buradayım!<br>Dünya AIDS Günü

Kalp Atışı Dakikada 120

Buradayım!<br>Dünya AIDS Günü

Ev Yapımı: HIV / AIDS'e Karşılık Video Sanatı

Buradayım!<br>Dünya AIDS Günü

Alternatif Sonlar, Radikal Başlangıçlar

Hayatta Kalmak İçin

İstanbul: Öncesi & Sonrası

İstanbul: Öncesi & Sonrası

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu’ndan seçtiğimiz, 1850’lerden 1980’lere tarihlenen İstanbul fotoğraflarındaki manzara ve mekanları, bu yerlerin günümüzdeki görünümleriyle birlikte sunuyoruz!

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Üryan, Çıplak, Nü: Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü sergisi kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi yazarı, Marmara ve Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazlı Pektaş’ın, serginin küratörü Ahu Antmen ile yaptığı ve kısa hali Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajın tamamını paylaşıyoruz.

ÇOK İŞ VAR YAPACAK <br>…lâkin zaman!

ÇOK İŞ VAR YAPACAK
…lâkin zaman!

Yitirilmiş bir dostun ardından ona, onun geride bıraktıklarına dönüp bakmak bugün bize ulaşanların izlerini sürerek ona dair, “eseri”ne dair bir şeyler yapmaya kalkışmak ne zor işmiş! Samih Rifat’ın, birbirimize seslendiğimizde kullandığımız unvanıyla “Samih Usta”nın fotoğrafları, filmleri, desenleri, çevirileri, şiirleri, kitapları ve defterleri etrafında, birlikte farklı kurumlarda mesai yaptığı arkadaşlarının çalıştığı Pera Müzesi’nde açılacak bir sergi ve başka bazı etkinlikler yapma  hazırlama sorumluluğunu üstlendiğimde doğrusu bu zorluğu sezmiş ama köklerinin ne denli derine inebileceğini tam olarak kavramamıştım. Birden fazla nedenle.